GÜNEŞ

Güneş’in astrolojide benzersiz bir yeri vardır. Diğer planetlerle eşit değildir. Zaten o bir planet değildir, ancak biz kolaylık sağladığı için planet diyoruz. Tüm diğer gezegenler onun etrafında dönerler, ve o ortalarında, verdiği ısı ve ışık sayesinde yaşamın devamlılığını sağlar. Tarihteki ilk gerçek tek tanrılı din olan solar kült Mısır firavunu Akhenaten tarafından kurulmuştur. Bunlar dünyanın kaynağının Güneş olduğuna inanırlardı.

Astrolojik çarkta Güneş, aldığı açılar ve bulunduğu burçla, pek çok astrolog için en önemli referans noktasıdır. Ancak tüm bu önemine rağmen, tek önemli faktör de değildir. Ay ve Yükselen ile bir arada yorumlandığında doğum haritasının önemli bir kısmı deşifre olmuş sayılır.

Pek çok kültürde güneş tanrıları bulunur. Yunanistan’da iki tekerlekli savaş arabasını her gün gökyüzünde kullanan Titan Helios’a güneşli Rodos adası verilmişti. Ancak batılı kültürde en fazla Apollo bilinir. Annesi Titan Leto, Zeus tarafından hamile bırakılır. Zeus’un karısı Hera bu durumda öfkesini Leto’ya yöneltir. Hera’nın gazabından korkan tüm yeryüzü ona kucak açmayı reddeder. Leto bebeğini güvenli bir yerde dünyaya getirebilmek için Ortygia (Bıldırcınlı ada) adasında Apollo’nun ikiz kız kardeşi Artemis’i, Ay tanrıçasını, doğurur. Aradan dokuz gün geçtikten sonra kardeşi Apollo’nun doğumuna yardım eder. Apollo doğduktan sonra tanrı adaya parlak anlamına gelen Delos adını verir. Bu adada hiçbir ölümlünün doğumuna ya da ölümüne izin verilmezdi. Delos, Cyclades adalarının merkezindedir. Tıpkı güneşin sistemin merkezinde yer alması gibi.

Apollo Yunan tanrılarının altın çocuğudur. Müzik, matematik, tıp ve kehanet yetenekleri ile ödüllendirilmiştir. Apollo kendisine Yunanistan’da parlayabileceği bir yer aramaktadır. En sonunda Delphi adındaki yeri bulur, ancak burası Python adlı bir yılan tarafından korunuyordur. Onunla savaşır ve Delphi’yi alır. Efsaneler yılanlarla savaşan tanrılarla doludur. Bazı feminist mitologlar tanrının ataerkil değerleri temsil ettiğini, yılanın ise yüce anneyi temsil ettiğini söylerler. Erich Neumann, Jung ekolünün iyi bir yorumcusu olarak bu efsanelere daha sofistike bir açıklama getirir. Yılan ya da ejderha kolektif bilinçdışını temsil etmektedir, bu da rahatlıkla yeraltında yaşamasına bağlanabilir. Bu yaratıklar aslında yaşamın gücünü ellerinde bulundururlar ancak bilinçli değildirler, bir hedefleri yoktur. Bu yılan ya da ejderhalar feminen olarak nitelendirilebilirler, çünkü bilinçli bir muhakemeden ziyade etkiler ve psişik olaylarla hareket ederler. Bu durumda canavarla savaşan tanrı kaosu bitirir ve yaşam enerjisini, kolektif bilinçdışını gün ışığına çıkarıp ona bir hedef verir.

Güneş her zaman yönlendirilmiş ya da hedefe kilitlenmiş bir amacı temsil eder. Haritalarımızda çok güçlü bir amacı gösterir. Bu nedenle Güneş güçlü bir erkek arketipi ile “içsel kral”la özdeşleşebilir. İster erkek, ister kadın olalım, bu “içsel kral”ın sadece Güneş ile açıklanması pek doğru olmaz – örneğin Jüpiter içsel kralın önemli bir parçasıdır. Benlik ancak içsel kral ile kraliçenin bir bütün olması ile oluşacaktır.

Her ne kadar içsel kral erkek arketipi olarak yorumlansa da, bu terimi kullanırken dikkat etmeliyiz. Japonya ve Cherokee yerlilerinde güneş tanrıçaları da bulunmaktaydı. Hititler tanrıça Hebat’a güneş tanrıçası derlerdi. Yunan mitolojisinde gençliğin tanrıçası, diğer tanrılara ambrosya (tanrıların yiyeceği) ve nektar (tanrıların içeceği) sunardı. Hebat (Yunan’da Hebe) ilk kadın güneş tanrıçasıdır.

Güneş arketipi kahramanı Herkül, Yunan ve Roma mitolojilerinin güçlü karakteri, aynı zamanda cesur olduğu kadar da kaotikti – sarhoş olur, kavga ederdi. Herkül’ün vahşi saldırganlığı Güneş’in mutsuz yanına işaret eder. Panteon’u düşünelim. Güneşin gayrimeşru oğlu babasını Güneş tanrısı Helios’u ziyaret etmek için en doğudaki uzak noktaya seyahat eder. Bir tek dileği vardır: Savaş arabasını tek başına kullanmak. Helios oğlunu vazgeçirmek için ne kadar ikna etmeye çalışsa da başaramaz. Sonunda razı olur ve Panteon’a atlı arabayı verir. Ancak atları kullanmak genç Panteon’un başaramayacağı kadar ustalık isteyen bir iştir. Gökyüzünde çılgınca, kontrolsüz bir şekilde dolaşırken, dünyaya yaklaştıkça ortalığı yakıp yok eder. Sonunda Jüpiter kızarak Panteon’un üzerine bir yıldırım gönderir. Bu mitin anlamına göre, fazla istek ve amaç yüklü olmak bizi saldırganlığa sürükler ve bunun neticeleri yıkıcı olur.

Bir diğer güneş miti İkarus’u, büyük usta zanaatkar Daedalus’un genç oğlunu içerir. Baba ve oğul Kral Minos tarafından, Daedalus’un kendi inşa ettiği labirentte tutsak edilmişlerdir. Kaçışlarını sağlayabilmek için baba her ikisi için mumdan kanatlar yapmış ve oğluna güneşe fazla yaklaşmaması konusunda uyarıda bulunmuştur. Ancak babasının sözlerine yeterince değer vermeyen İkarus, uçmak tecrübesinin de verdiği heyecan ile güneşe doğru uçmaya başlamış ve sonunda kanatları eriyerek denize düşmüştür. Kontrollü olan babası ise Sicilya’ya varmayı başarmıştır.

Bu mitolojik öyküler bize fazla güneş etkisinin yaratabileceği sorunları göstermektedir, bir diğer olumsuz etki de güneşin yeterli gücü olmadığı zaman yaşanmaktadır. Güneş geleneksel olarak Terazi’de düşüştedir. Burada kişinin istek ve amacı, diğer insanlarla uyum içerisinde olma çabası sebebiyle bastırılmıştır. Apollo en yakışıklı ve popüler tanrılardan biri olabilir, ama ilişkilerinde başarılı değildi. Hiç evlenmedi. Ok atma talimi yaparken kendisiyle alay ettiği için Apollon’a içerleyen Eros, oklarıyla Apollo’nun Daphne (Defne)’ye aşık olmasını sağladı. Ancak Daphne bu aşka karşılık vermedi ve dağa kaçtı. Apollon gazabı ile Apollo’nun en sevdiği bitki olan Defne ağacına dönüştü. Daphne neden kaçmıştı? Tanrılar arasında en yakışıklı, en popüler sayılan Apollon aşkına neden karşılık bulamamıştı? Bunun sebebi, güneş enerjisi yüksek insanlar için amaçları, istekleri o kadar önemlidir ki başkaları ile ilgilenecek zamanları yoktur; dünyayı keşfetmek ve onu fethetmekle çok meşguldürler. Güneş Aslan’ı yönetir, Koç’ta da güçlenir. Bu iki burçta egoizmleri ile meşhurdurlar.

Derleyen : Berna ÇAPÇIOĞLU

Kaynakça:
Pierre Grimal, “MİTOLOJİ SÖZLÜĞÜ”, Sosyal Yayınları
Derman Bayladı, “TANRILARIN ÖYKÜSÜ”, Say Yayınları
Ariel Guttman & Kenneth Johnson, “MYTHIC ASTROLOGY”, Llewellyn Pub.
Liz Greene, “MYTHIC ASTROLOGY”, Simon & Schuster Pub.
Donna Rosenberg, “DÜNYA MİTOLOJİSİ”, İmge Kitabevi

Close