8 Aralık 2022’de sabah 07:09’da 16 derece İkizler’de bir Dolunay gerçekleşiyor. Değişken burçlarda, İkizler-Yay aksındaki bu Dolunay, değişime adaptasyon, esneklik, doğru/net bilgilenmek adına sorular sormak, bilgileri sorgulamak, şüphe duymak ve özellikle sağlıklı bir merak duygusuyla ‘öğrenmek’ gibi temalara vurgu yapıyor. Ayrıca 24 Kasım’da Yay’da gerçekleşen Yeniay’da başlattığımız işlerin nasıl bir hal aldığına ve bu konularda nasıl düzenlemeler yapmamız gerektiğine de ışık tutuyor. İkizler’deki Ay, yine burada gerileyen Mars ile partil (kesin) bir kavuşum halinde. (Aynı gün Güneş-Mars karşıtlığı da kesinleşiyor). Malefik (uğursuz) bir gezegen olan Mars’ın Dolunay’a etkisi, öfkenin, saldırganlığın ve genel anlamda yaşamın bazı alanlarında çatışmaların artması şeklinde kendisini gösterebilir. Aşırı dürtüsel, sabırsızca ve sonunu düşünmeden hareket etme eğiliminde olabiliriz. Duygusal anlamda bir anda tetiklenerek saldırgan/öfkeli reaksiyonlar vermek, aşırı stres kaynaklı asabiyet, dikkatsizlik, kazalara açıklık, ego çatışmaları (Güneş-Mars karşıtlığı da etkin), sürekli rekabet halinde olmak, bitkinliğe neden olacak şekilde aşırı çalışmak ve anlaşmak/uyum sağlamak istediğimiz konularda zorlanmak söz konusu olabilir. Diğer yandan, Mars, kolay inisiyatif alabileceğimize, problemlere hızlı/anında müdahale ederek çözmek isteyeceğimize ve birçok anlamda mücadele etme eğiliminde olacağımıza işaret ediyor. İkizler temasına uygun olarak, fikir çatışmalarını veya anlaşmazlıkları çözmenin yolu, bildiklerimizi/duyduklarımızı her zaman sorgulamak, merakımızı hep canlı tutarak, öğrenmeye açık bir şekilde hareket etmek ve tarafsızlığımızı/objektifliğimizi korumak olabilir.
Bu Dolunay’da ayrıca Balık’taki Neptün de oldukça etkili. Yay’daki Güneş ve İkizler’deki Ay-Mars kavuşumu Balık’taki Neptün’e kare açı yapıyor; Neptün, bu ‘değişken t-karenin’ fokalinde. Problemleri, esneklikle çözmek, bir anlamda yaşamın önümüze getirdiklerine karşı çıkmak yerine, bunları olduğu gibi kabullenerek ilerlemek oldukça önemli. Ayrıca, bu oluşum, neyin ‘gerçek’, neyinse ‘yalan’ olduğu ya da genel anlamda ne yapacağımız konusunda bir kafa karışıklığı veya belirsizlik yaşayabileceğimize işaret edebilir. Bu belirsizliğin nedenleri, çözmek istediğimiz konulardaki malumat/bilgi eksikliği veya ‘net’ algılamayı zorlaştıran yanıltıcı/aldatıcı unsurlar olabilir. Diğer yandan, kendi varsayımlarımız da, öğrenmemizin önünde engel teşkil edebilir. Neptün’ün aldanma/aldatma teması, özellikle kurduğumuz iletişimlerde kendisini gösterebilir; bunlar İkizler’deki Mars’ın da etkisiyle birleştiğinde, huzursuzluk, gerilim, çatışma (münakaşalar), hilekarlık, yalancılık, yanlış anlaşılmalar, akıl oyunlarıyla veya cin fikirlilikle karşısındakini alt etmeye çalışmak, yüzeysel davranarak sorunları/günlük yaşamın zorunluluklarını görmezden gelmek ve kararsızlıkla/tereddütle hiçbir işi tamamlayamamak şeklinde kendisini gösterebilir.
İkizler’deki Ay’ın düzenleyicisi Merkür 7 Aralık’ta gerçekçi ve uygulamacı bir toprak burcunda, Oğlak’ta ilerlemeye başladı. Ayrıca, İkizler’deki Ay-Mars kavuşumu, Kova’daki Satürn’e üçgen; Yay’daki Güneş ise, Satürn’e altmışlık açı yapıyor. Böylelikle, Dolunay’daki ‘değişken’ niteliğin getirdiği, kararsız, dağılmaya eğilimli enerji bir nebze dengeleniyor ve Oğlak’ın ve Kova’daki Satürn’ün enerjisiyle kararlılık, azim ve ciddiyet kazanıyor. Birçok anlamda, ‘sadeleşmek’, işleri önem/öncelik sırasına göre sıralamak, gerekirse bazı durumlara ‘sınır’ koymak, tasarruf yapmak, içinden çıkamadığımız durumlar içinse yetkinliğine/aklına güvendiğimiz kişilerden yardım almak ve bizim için önemli olduğunu düşündüğümüz bir konuya odaklanmak biraz daha kolaylaşabilir. İkizler’deki Ay, ayrıca Orion (Avcı) takımyıldızındaki Rigel sabit yıldızıyla kavuşumda. Bu sabit yıldız, Ay ile olan kavuşumlarında iradeyi, kişisel gücü, eyleme geçmeyi ve şanslı girişimleri temsil ettiği gibi, endişeye ve hayal kırıklıklarına da işaret ediyor. Özellikle şansımızı çok zorladığımız veya aşırı idealist/hayalci davrandığımız alanlarda zorluklarla veya hayal kırıklıklarıyla karşılaşmak söz konusu olabilir.
İkizler’deki Ay’ın Sabian sembolü cümlesi ise şu şekilde: “Güçlü ve sağlam bir gençliğin başı olgun bir düşünür oluyor”. Sembol, yüksek düşünürler, derin düşünceler, olgunluk, bilgelik, sağduyu, isteklerini almak için sistemi iyi kullanan kişiler, zamanla alınan dersler, yaşam değiştiren olaylar, sakinlik ve gerçeklerle yüzleşmek ile ilgilidir. Bu sembol, yaştan bağımsız bir olgunluktan ve bilgelikten bahseder. Bulunduğunuz durumda, eski fikirler ve yöntemler işe yaramayabilir; zihinsel ve ruhsal anlamda sizden sürekli büyümenizi ve gelişmenizi isteyen bir sistemin içerisinde olabilirsiniz. Aynı zamanda akıl ile sezgiyi birleştirmek gerekir. Sembol, geriye bakarak neler öğrendiğinize ve deneyimlerinize bir bakmanızı söyler. Sonrasında ise bu deneyimden gelen bilgeliği yeni yaşamınızda kullanmaya başlamalısınız. Bu süreç oldukça can yakabilir; gerçeklerle yüzleşmek, iyi/kötü yaptıklarınızın sorumluluğunu almak ve hem kendinizi hem de başkalarınızı ‘affetmek’ önemlidir. Sembol, ‘genç’ bir zihnin gelişmesinden ve değişmesinden bahseder. Bu zorlu değişim tamamlandığında, öncelikle ‘özsaygınızı’ tazelersiniz sonrasında ise başkalarının saygısını kazanırsınız. Bu noktadan sonra arkanıza bakmanız için bir neden kalmaz. Bu sembolün en büyük riskleri, çocuk veya ergen kalmak (Peter Pan Sendromu) ya da gereğinden/yaşından önce olgunlaşmaktır. Sembol, nerede sürekli ‘Yaşlı Bilgeyi’ ya da ‘Süper Anneyi’ oynadığınızı nerede ise sürekli bir çocuk gibi davranarak sorumluluk almaktan kaçtığınızı kendinize sormanızı ister. Bu iki uç durumda da, denge, sembolün işaret ettiği ‘yaşam değiştiren’ olaylarla sağlanır…
Astroloji Dergisi/Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan