Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. Çapı dünyanın çapından onbir kat geniştir, ağırlığı da üçyüz mislinden fazladır. Güneş Sistemi içindeki bu azameti Tanrıların Kralı olarak tanımlanan kimliği ile uyum içinde görülmektedir. Çekim gücü biraz daha fazla olduğunda neredeyse ikinci bir Güneş olacak olan Jüpiter Güneş etrafındaki turunu yaklaşık oniki ayda tamamlamaktadır. Yani bir burçtaki yolculuğu bir yıl sürmektedir. Bu bakımdan da bir burçta bir ay yolculuk yapan Güneş’e benzerlik göstermektedir. Ve yine bu özelliği nedeniyle eskiden Çinli astrologlar Jüpiter’e “Yıl Yıldızı” demekteydiler. Güneş ile Jüpiter’in psikolojik özelliklerinde de benzerlikler bulunur. Güneş gururu, Jüpiter kibiri temsil eder. İkisi de kendisini dışarı açabilen, cömert özelliklere sahiptirler. İkisi de bu dünyada bulunmalarının bir lütuf olduğunu, ve bu nedenle hayatın ve diğer insanların onların beklentilerini yerine getirmekle görevli olduklarını hissettirecek tavırlar içine girebilirler. Herkesin onların etrafında dönmelerini bekleyebilirler. Bu davranışların hangisinden kaynaklandığını anlayabilmek için çok dikkatli olmak gerekir. Ormanlar Kralı ile Tanrılar Kralını ayrıştırmak bir hüner işidir.
Yukarıdaki resim ortaçağda yapılmış, Jüpiter’i temsil eden bir resimdir. Jüpiter o dönemlerde hem, ayakları yöneten, Balık burcunun, hem de, uylukları yöneten, Yay burcunun yöneticisi olarak kabul ediliyordu. Resimde ayağının altında balıklar, bir uyluğunda da bir ok görülüyor.
Tarihte Jüpiter’le özdeşleştirilen tanrılar genellikle gök gürültüsü ve fırtınaların, öğrenmenin, bilgeliğin, adaletin, kahinliğin ve peygamberliğin tanrıları olarak biliniyorlardı.
BUSSUMARUS sonraları Romalıların Jüpiter’i ile özdeşleştirilen Keltik tanrı.
DONAR putperest Germenlerin gök gürültüsü tanrısı, Thor’un selefi. Jüpiter’in günü Thursday (Perşembe) Germen fırtına tanrısına adanmıştı (Donnerstag).
INDRA hem fırtına hem güneş tanrısı olan Hindu tanrısı. Thor’un özelliklerini taşıyordu.
JÜPİTER kudretli Roma tanrısı. Tanrıların en güçlüsü ve en yücesi. İlk başta doğaya ait niteliklere sahipti. Adı gökyüzünün lordu veya babası anlamına geliyordu. Bu nedenle ona fırtına, gök gürültüsü, yıldırım ve yağmur tanrısı olarak tapılıyordu. Romalılar tüm insan meselelerinin onun tarafından belirlendiğine inanıyorlardı. Büyük Roma oyunlarına başkanlık ediyordu. O geleceği gören kahindi ve her tür girişimin başlangıcına karar veren tanrıydı. O, yasayı gözeten, erdem ve adaleti koruyandı. Gökyüzünün lordu ve ışığın prensi olması nedeniyle beyaz renk ona adanmıştı ve beyaz hayvanlar ona kurban ediliyordu. Yunanlıların Zeus’u ile özdeşti.
ZEUS Romalı Jüpiter’le özdeş tutulan, Olimpia tanrılarının en büyüğü. Zeus gökyüzünde ve dünyanın yüksek bölgelerinde yaşardı. Tanrıların ve insanoğlunun babası olarak kabul edilirdi. Ölümsüzlerin en yücesi ve en kuvvetlisiydi. Bütün diğer tanrılar onun emirlerine uyarlardı. O, herşeyle uğraşan en büyük yöneticiydi. Yasanın ve düzenin kurucusuydu. Kader bile ona tabiydi. Silahları gök gürültüsü ve yıldırımdı. Jüpiter net biçimde Zeus’un Yıldızıydı.
MARDUK Mezopotamya mitolojisinde Jüpiter en büyük Babil tanrısı olan Marduk’un gezegeniydi. Marduk hayata suyun bereket sunan gücüyle ilişkilendiren bir tarım tanrısı olarak başlamıştır. Bu düşüncenin izleri Jüpiter’i ‘yağmur getiren’ olarak onurlandıran Romalılara kadar sürmüştür. Marduk su baskınlarından sonra toprağı kurutan, kaostan sonra düzeni tekrar kuran, ejderhayı öldüren, göksel evi inşa eden ve dünyayı organize eden bahar güneşinin kişileşmiş halidir. Daha sonraları Marduk Güneş’le eş tutulmuştur.
THOR Kültü Batı Avrupa’da uzun yıllar süren kudretli İskandinav tanrısı. Sembolü bir çekiçti. Doğal dünyayla ilişkisinde hem yıkıcı hem koruyucuydu. Romalı Herkül’e eşit tutulması Mars’ın kişileşmiş özelliklerine sahip olduğunun göstergesidir. Romalı Jüpiter ve Yunanlı Zeus’la özdeştir.
THUNOR Romalı Jüpiter’le özdeş tutulan Anglo-Sakson gök gürültüsü tanrısı. Dünyayı canavarlara karşı korur, hava durumuna, özellikle fırtınalara, hakim olurdu. M.S. 300’den sonra Britanya Roma takvimini kabul ettiğinde Britanyalılar haftanın beşinci gününe Thunresdaeg (Thursday) adını verdiler.
TİNİA Etrüsk tanrılarının başı. Zeus ve Jüpiter’le özdeş.
JÜPİTER’İN SEMBOLÜ
Bu sembol yarım daire (ruh, zihin) ve haçtan (madde) oluşmaktadır. Yarım daire ufkun veya maddenin üzerindedir, ancak yine de haçın tamamının üzerine çıkamamıştır. Bu bir bakıma insan ruhunun ve zihninin fiziksel deneyimler ve dünyasal çevre kanalıyla genişleyip, yeni bir farkındalık ve bilinçlilik geliştirmesi gerektiğini göstermektedir.
JÜPİTER’İN TEMEL FONKSİYONU
Jüpiter’in temel fonksiyonu kendini genişletmek, enginleştirmektir. Bilincin bilgi, öğrenme ve anlama yoluyla genişlemesi gerekir. Ayrıca maddeyi olgun bir yapıda kullanarak, ondan yararlanarak maddi koşulların geliştirilmesi gerekir. Kişi kendisini zihinsel ve duygusal açıdan geliştirir, böylece karakteri olgunlaşır, hayatı algılaması enginleşir, bunun sonucunda da doğru kararları alarak hareket eder. Konumunu iyileştirir, fırsatları yakalar, yaşamdan en iyi şeyleri alır. Avantajlı duruma geçer. Tüm bunlar kendisini başkalarından üstün hissetmek için olmaz. Ancak kendisine ve kendi vicdanına karşı sorumludur. Sorumlu, vicdanlı, adil olur. Zihinsel, tinsel ve maddi açıdan zenginleşir. Bu zenginliği kendisine saklamaz, dağıtır. Liberal, cömert, açık fikirli, felsefi ve hoşgörülü olur. Yaşamı ve farklı görüşleri deneyimler, bunları kendi süzgecinden geçirerek kendi yaşam felsefesini oluşturur. Evrendeki düzeni sorgulayarak yaşamın ve kendi yaşamının anlamına ulaşmaya çalışır.
Yapıcı özellikleri: Sosyallik, mütavizilik, idealizm, diğer insanları düşünmek, cömertlik, ilerlemeye istek, adil olmak, iyimserlik, içtenlik, neşe, vicdanliliık, koruyuculuk, açık fikirlilik, filozofluk, kendini adamak, tarafsızlık, güvenilirlik.
Yıkıcı Özellikleri: Herşeyin aşırısı (aşırı güven, aşırı iyimserlik), huzursuzluk, düşüncesizlik, kibir, lütufkarlık, yasa tanımama, yapabileceğinden fazlasını vaad etme, abartı, ukalalık, kendinihaklı görme, sahtecilik, fanatizm, yanlış değerlendirme, dürüst olmama, kendini fazla düşünme, kendi lehine beklenti içinde olma, fırsatçılık, sınıf ayrımcılığı, ayağını yorganına göre uzatmamak.
JÜPİTER VE BAĞLANTILARI
MESLEKLER: Hukuk, sigortacı, bankacı, linguist, akademik kariyer, teolojist, din adamı, filozof, devlet sektörü, bilim adamı, diplomatik meslekler, uluslararası ticaret, turizm sektörü, reklamcılık, yayıncılık, rehber, spor malzemeleri sanayi, golf, okçuluk, at yarışçısı (jokey, at terbiyecisi, at sahibi vs.).
BİTKİLER: Öd ağacı, badem ağacı, anason, kayısı, dişbudak ağacı, kuşkonmaz, dağ mersini, kayın ağacı, karanfil, kestane ağacı, frenk maydanozu, tarçın, beşparmak otu, melissa, nane, ıhlamur ağacı, ebegümeci, dut ağacı, sarı sakız, küçük Hindistan cevizi, meşe ağacı, zeytin ağacı, Cezayir menekşesi, kırmızı gül, domates,çilek, şeker kamışı.
RENKLER: Mavi, mor, menekşe, kırmızı ve indigonun karışımları, yeşille karışmış kırmızı, yeşil, sarı, kobalt, uçuk leylak.
METALLER, MİNERALLER: Kalay
DEĞERLİ TAŞLAR: Ametist, topaz, zümrüt, safir, mermer, ay taşı, lal taşı.
HAYVANLAR: Fil, geyik, at, balina, öküz, yunus, kartal, tüm evcil hayvanlar, tavus kuşu, sülün.
TATLAR: Tatlı ve hoş kokulu.
BİÇİMLER: Büyük, geniş eğriler.
HAFTANIN GÜNÜ: Perşembe, Thursday (İngilizce), Donnerstag (Almanca) Giovedi (İtalyanca), Thuresdaeg -Thor- (Anglo-Sakson).
Hazırlayan: Barış İlhan
Kaynak:
Jeff Mayo, The Planets and Human Behavior