Astrolojide Balık burcunun yeni yöneticisi olan Neptün 1846 Eylül’ünde bir teleskopla saptanmıştır. Gökyüzündeki kesin konumu Urbain Leverrier isimli genç bir Fransız matematikçi tarafından hesaplanmıştır. Bundan bir yıl önce John Couch Adams isimli bir Cambridge öğrencisi aynı konumu Uranüs’ün yörüngesine göre hesaplamıştır, ancak profesörü bu hesapları Cambridge Ünivesitesindeki teleskopla sınamadığı için Neptün’ü bulmak ona nasip olamamıştır. Bu gezegeni saptamak şansın eseri değildir, daha ziyade aklın engin görüş kapasitesi ve evrensel çekim gücü kuralının hesapları sayesinde bulunmuştur.
Bu gezegene Neptün adı verilmeden önce kalemi ile onu keşfeden matematikçinin ismini verilmesi düşünülmüştür, ancak sonra yine, Uranüs’te olduğu gibi, mitoloji öne çıkmış ve Leverrier’in yıldızına Satürn’ün oğlu olan deniz tanrısının adı -Neptün- verilmiştir. Büyük olasılıkla o esnada da kolektif bilinçdışından arketipsel bir güç bu adın seçilmesinde etken olmuştur. Örneğin Neptün’ün bulunuş zamanı anestezinin bulunuşuna denk gelmektedir. 1840’lı yıllarda Aydınlanma Çağına bir reaksiyon olan Romantik akım, 1848’de New York’ta Fox kardeşlerin evindeki doğaüstü olaylarla birlikte günümüz spiritüalizminin orijinlerini barındırmaktadır. Kötü durumdaki insanlara şefkat duygusundan kaynaklanan Komunist Manifesto 1848’de yayınlanmıştır. Ayrıca o yıllarda fotoğraf, petro-kimya ve ilaç endüstrisinde birçok gelişmeler olmuştur.
Neptün’le özdeşleştirilen tanrılar aşağıda verilmektedir:
Aegir, Yunanlı Poseidon’la karşılaştırılan İskandinav deniz tanrısı.
Consus, daha sonraları Neptün’le özdeşleştirilen eski bir Roma tanrısı. Bu nedenle Livy ona Neptunus Equestris demektedir. Bazıları onu gizli düşüncelerin, görüşmelerin tanrısı olarak düşünürler, ama büyük olasılıkla aşağıdaki dünyanın tanrılarından biriydi.
Neptunus, Romalıların en önemli deniz tanrısı. İlk Romalılar denizci olmadıkları için bu isimle anılan bir İtalyan tanrısı bilmiyoruz. Romalı şairler Neptün’ü tamamen Yunanlı Poseidon ile özdeş tutmuşlardır.
Nethuns, Neptün’le sıkı sıkıya bağlantılı görülen Etrüsk su tanrısı.
Poseidon, Yunanlı deniz tanrısı. Homer’in şiirlerinde yücelik anlamında Zeus’a eşit, ancak daha güçsüz görülmektedir. Atı yarattığı söylenmektedir. Poseidon’un gücünün sembolü üç çatallı zıpkındır. Bununla kayaları parçalamakta, fırtınaları çağırmakta veya uzaklaştırmakta, dünyayı sallamaktadır.
NEPTÜN’ÜN SEMBOLÜ
Deniz tanrısı Neptün’ün üç çatallı zıpkınının sembolü dünyada en fazla kullanılan Neptün glifidir. Bu sembolde zihni veya ruhu gösteren bir yarım daire maddeyi veya maddi koşulları gösteren haçın üzerinde durmaktadır. Haçın üstündeki yarım daire zihnin (veya evrimleşen insan tininin) maddeye egemen oluşunu simgeleyebilir. Buna göre, Neptün’le temsil edilen ruhsal fonksiyon en doğal olarak zihnin bilinçli bir farkındalıkla maddenin üzerine yerleştirilmesiyle geliştirilebilir. Bu görüş insanın “spiritüel” denen yönünün üstün, maddenin veya zorunlu ve kaçınılmaz olan maddesel, dünyevi ve bedensel şeylerin aşağılık olduğunu öne sürmemektedir. Bir gezegenin sembolünde bir yönün öbür yöne egemen olması onun daha üstün olduğunu göstermez. Tin ve madde, evrimleşen hayatın tüm ikili (dual) yönleri gibi, birbirlerini tamamlayan özellikleriyle birbirlerine eşittirler.
NEPTÜN’ÜN TEMEL FONKSİYONU
Neptün’ün temel fonksiyonu çözmek, arıtmak, saflaştırmaktır. Maddesel değerlerin aksine tinsel ve insani değerlere dayanarak hissedişte duyarlılık, davranışta belirsizlik, estetik değerlendirme ve yaratıcı doyum arzulanır. Neptün sayesinde bir ideali deneyimlemek özlemi öne çıkar. Bu durumda günlük bazda yaşanan dünyevi yaşamdan hoşnutsuzluk, hayatın zorunlulukları karşısında beceriksizlik, hayalcilik ve kaçış operasyonları başlayabilir. Kaçış operasyonlarının arasında en tipik olan alkol ve uyuşturucunun yanısıra ulaşılamayacak hayaller, televizyona takılıp kalmak, bilgisayarda sürekli oyun oynamak, kendini kandırmak, insanı gerçek yaşamdan kopartan mistik deneyimler peşinde olmak gibi operasyonları da sayabiliriz.
Oysa sezgi ve ilhamla özdeşleştirilen Neptün’ü yol gösterici bir melek gibi kullanabilmek, onun bize rüyalar, vizyonlar ve semboller kanalıyla bir şeyler göstermesine olanak sağlayabilmek çok önemlidir. Bu sayede kişisel veya kolektif bilinçdışından daha çok malzeme bilince çıkabilecek ve bize daha net bir görüş sağlayabilecektir. Sisin ve bulanıklığın sembolü olarak düşünülen Neptün aslında bizim daha saf biçimde algılamamıza ve daha net görebilmemize yardımcı olma potansiyeline sahiptir. Bu noktada siste nasıl yol katedildiğini düşünürsek nasıl daha net algılayabileceğimizi görürüz. Eğer siste 10 metre ileride sizi şöyle şöyle bir şeyin beklediğini varsayarsanız kendinizi kandırabilirsiniz. Siste ancak burnunuzun ucunu görebilirsiniz. O anda tam önünüzde bulunana odaklanmanız gerekir.
Neptün’ün Yapıcı Özellikleri: Yaratıcılık, belirsizlik, idealizm, incelik, zerafet, hassaslık, insancıllık, artistik duyarlılık, özveri, kendini adama, şefkat dolu olmak, sezmek.
Neptün’ün Yıkıcı Özellikleri: Aşırı hassasiyet, alınganlık, kolay aldanma,dalgınlık, bulanıklık, kaçamak davranmak, ordan oraya sürüklenmek, uygulanabilir olmamak, unutkanlık, kaçmak, nedensiz korkular, endişeler, isteri, kuruntular.
NEPTÜN ve BAĞLANTILARI
MESLEKLER: Kimya endüstrisi, hastane personeli (özellikle anestezi), sosyal hizmetler, içki üreticisi, içki ticareti, petrol sanayii, tütün sanayii, sanatçı, dalgıç, spiritüel medyum veya tedavici, büyücü, okültist.
BİTKİLER: Narkotik, uyuşturucu ve uyku getirici, anestezik etkisi olan tütün ve ayrıca kokain, eroin, morfin gibi maddellerin yapımında kullanılan bitkilerle bağlantılıdır. Afyonun yapıldığı haşhaş. Ayrıca kokain, Coca (cuca) bitkisinden veya Erythroxylon Coca’dan alınan alkaloidtir. Mantarlar Musa’nın da öne sürdüğü gibi Neptün’le ilişkilidir. Ayrıca, muhtemelen kahve.
RENKLER: İndigo, lavanta, leylak, ayrıca pastel gölgeler, gri, beyaz, siyah, deve tüyü, altın, koyu turkuaz, uçuk yeşiller, koyu deniz yeşili, okyanus renkleri.
METALLER, MİNERALLER: Tam bir görüş birliği yok. Öneriler; plastik, neptunyum, platinyum.
DEĞERLİ TAŞLAR: Zümrüt, fildişi, bir dereceye kadar Ay ve Merkür’le bağlantılı taşlar.
TATLAR: Tatlı, belirsiz, baştan çıkartıcı.
BİÇİMLER: Ritmik kıvrımlar, kıvrımlı çizgiler, bulanık, kaotik biçimler.
Hazırlayan: Barış İlhan
Kaynak:
Jeff Mayo, The Planets and Human Behavior
Geoffrey Cornelius and Paul Devereux, The Secret Language of the Stars and Planets