Yazan: Lynn Bell

Dış gezegen burç değişimlerinin muazzam arketipsel gücü vardır, özellikle de Uranüs kendi burcuna döndüğünde, tıpkı ABD haritasında olduğu gibi. Bu geçiş dünyayı da ilgilendirse de, ABD için önemi yadsınamaz. İnternetteki astrolojik kulağımla, “Uranüs İkizler’e girdiğinde, bu ülke her zaman savaşa girmiştir.” gibi, önümüzdeki tehlikeler hakkında yorumlar duydum. Uranüs’ün İç Savaş’ın, Bağımsızlık Savaşı’nın başlangıcında ve ABD’nin II. Dünya Savaşı’na girmesinden kısa bir süre sonra İkizler’de olduğu doğrudur. Acaba tekrar mı benzer şeyler oluyor? ABD, kaçınılmaz çatışmaya yol açacak bir yanlış anlama ve bağlantı eksikliği yoluna mı giriyor?
İkizler bölünmeye, ikiye katlanmaya ve çoklu bakış açılarına karşılık gelebilir, ancak aynı zamanda yaratıcılık, icat, mizah ve zekânın bir işaretidir. Uranüs 7 Temmuz 2025’te İkizler burcuna giriyor, 8 Kasım’da kısa süreliğine Boğa burcuna geri dönüyor ve ardından 26 Nisan 2026’da İkizler burcuna yeniden giriyor. Uranüs Mayıs 2033’te İkizler burcundan ayrılıyor. Kalışı sırasında Uranüs, hava ve ateş burçlarına önemli bir vurgu yapacak ve Kova burcundaki Plüton ve Koç burcunun başlarındaki Neptün ve Satürn ile heyecan verici bir minör büyük üçgenin parçası olacak.
İkizler Burcundaki Uranüs Zihnimizi Açıyor
Öncelikle, İkizler burcundaki Uranüs’ün zihnimizi nasıl açtığına bakalım. Yeni yollarla konuşmayı, yazmayı ve bağlantı kurmayı öğreneceğiz. Artık yeni bir aynamız var, en azından bir nesli şekillendirmiş olan ekranların ve akıllı telefonların nöronal örüntüleri olan yapay zekâ (AI) aynası. Dünyaya uyanma şeklimiz ve olayları görme, anlama ve anlamlandırma tarzımız hızlanacak. Yeni kapasiteler geliştirilecek ve bu dönemde eski yapıları ve sistemleri elden geçirerek yepyeni bir eğitim sistemi tasarlanması mümkün olacak.
Eski metinlerde, İkizler burcunun yöneticisi olan Merkür, içinde bulunduğu burç ve gezegen etkileşimine göre doğasını değiştiren bir gezegendi. Tarihsel olarak, erken dönemdeki algılarımız ve iletişimlerimiz etrafımızdakilerden, çoğunlukla kardeşlerimizden ve komşularımızdan, sürekli arkadaşlarımızdan etkilenmiştir. Şimdi, internet bize başka türden arkadaşlar verdi. İkizler burcundaki Uranüs bu süreci hızlandıracak. Örneğin bir öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına göre modellenmiş sanal bir öğrenme arkadaşı olabilir. Önümüzdeki yedi yıl içinde, geleneksel sınıf yapısından farklı şekilde tezahür edecek yeni biçimlere sahip etkileşim ve öğrenme toplulukları ortaya çıkabilir.
Uranüs’ün daha önce İkizler burcunda olduğu tarihler (GMT)
- 1941-1949 (7 Ağustos – 5 Ekim 1941, 15 Ekim 1942 – 30 Ağustos 1948 ve 12 Kasım 1948 – 10 Haziran 1949)
- 1859-1866 (2 Haziran – 1 Ocak 1859, 14 Mart 1859– 27 Haziran 1865 ve 17 Şubat – 27 Mart 1866)
- 1774-1782 (19 Haziran – 1 Aralık 1774, 8 Nisan 1775 – 13 Temmuz 1781 ve 12 Ocak 1782 – 28 Nisan 1782)
- 1690-1698 (10 Temmuz – 4 Kasım 1690, 28 Nisan 1691) – 31 Tem 1697 ve 16 Ara 1697 – 18 May 1698)
- 1606-1614 (9 Ağu – 2 Eki 1606, 15 May 1607 – 23 Ağu 1613 ve 20 Kas 1613- 5 Haz 1614)
- 1523-1530 (23 May – 23 Ara 1523 ve 3 Mar 1524 – 13 Haz 1530)
Daha eski dönemler:
- 1439 – 1447
- 1355 – 1363
- 1271 – 1279
- 1188 – 1195
- 1104 – 1112
- 1020 – 1028

Uranüs en son 1942’den 1949’a kadar İkizler burcundaydı ve II. Dünya Savaşı sonrası G.I. Bill (1944’teki Askerlerin Yeniden Uyum Yasası Ç.N.), 2,2 milyon gazi asker için üniversite eğitiminin yolunu açtı. Ne yazık ki, bunun faydaları, geri dönen binlerce Siyahi gazi için kolayca elde edilemedi. Yasa ayrıca diğer eğitim ve iş eğitimi biçimleri de getirdi ve genel refaha ve sosyal hareketlilikte büyük bir artışa katkıda bulundu. Mevcut eğitim sisteminin, özellikle bir başka hava burcu olan Kova’daki Plüton ile yapacağı açılar göz önüne alındığında, Uranüs’ün İkizler burcundaki bu geçişi sırasında radikal bir yeniden tasarımdan geçeceğini varsaymak çok da uçuk değil. Uranüs İkizler burcuna girerken, Jüpiter ve Satürn arasındaki son Büyük Kavuşum derecesine üçgen açı yapacak ve o zaman başlayan Hava Çağı’nı hızlandıracak. Teknolojik değişimler göz önüne alındığında, yalnızca gelişmiş ülkelerde değil, potansiyel olarak gezegenin her yerinde çok farklı bir eğitim tarzı mevcut olacak.

Kaynak: (British Museum, Londra), Kamu Malı, Wikimedia Commons aracılığıyla
Uranüs, matbaa icat edildiğinde (1444 yılı civarı) İkizler burcundaydı ve daha önce hayal bile edilemeyen bir ölçekte bilgiye erişim sağladı. Elli yıl içinde, yalnızca Avrupa’da 40.000’den fazla kitap basıldı. Uranüs 1523’te tekrar İkizler burcuna girdi. Kutsal yazılara doğrudan erişebilen binlerce kişi Tanrı ile bireysel bir ilişki kurma hakkını elde edebildiklerini iddia etti.
Reform hareketleri, 1517’de Oğlak burcundaki Satürn-Plüton kavuşumuyla başladı. 2020’de tekrarlanan bu kavuşum, belki de dünyamızın yönetim yapılarında benzer bir değişime işaret ediyordu. Dış gezegenler 16. yüzyılda hava burçlarına geçerken, özellikle Uranüs’ün İkizler burcuna girmesiyle, edinilmiş bilgelik ile çalışma ve bireysel yorumlamadan doğan inanç arasındaki ayrışma hızlandı. Bununla birlikte ekonomik ve sosyal adaletsizliğe karşı bir tepki doğdu.
1523-25 Köylü İsyanı, Fransız Devrimi’nden önce Avrupa’daki en büyük ayaklanmaydı. İki yıl içinde bastırılmış ve yüz binlerce köylünün ölümüne yol açmış olsa da, İkizler burcundaki Uranüs’ün karşıt görüşler arasındaki çatışmayı hızlandırma eğiliminin güçlü bir örneğidir. Din savaşları 120 yıldan fazla, Uranüs’ün bir buçuk döngüsünden fazla sürecekti. Uranüs, 1607’de tekrar İkizler burcundaydı ve ilk halk kütüphanesi olan Milano’daki Bibliotheca Ambrosiana, Protestan bilginlerin eserlerine kapılarını açtı. Amacı “Katolik Kilisesi’nin hizmetinde bilim ve kültür yoluyla insan ve Hıristiyan değerlerinin teşviki” idi. Uranüs’ün İkizler burcundaki bu geçişi, dünyanın en çok okunan kitabı olan İncil’in Kral James çevirisinin yayınlanmasını sağladı. İlk olarak 1611’de yayınlanan kitap, şiirsel ritmi ve güzelliğiyle anılır ve dil ve düşünce üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.
Dilin erişilebilirliği ve zihnin açılması, Uranüs’ün İkizler burcunda olmasının bir diğer ayırt edici özelliğidir. Okuryazarlıktaki ilk artış, Luther’in bir döngü önce İncil’i Almancaya çevirmesinden geldi. Önceki döngüde, Luther önce Yeni Ahit’i Almancaya çevirdi ve Uranüs’ün 1522’de İkizler burcuna girmesinden hemen önce yayınladı (Uranüs 29° Boğa burcundaydı). Okuma ve yazmanın gelişimi, Amerikan Devrimi sırasında dünyanın en yüksek okuryazarlık oranlarına sahip olan New England’daki Protestanlar arasında devam etti.
Uranüs 17. yüzyılın sonunda İkizler’e döndüğünde, öğrenme ile ilgili yeni fikirler ortaya çıktı. John Locke, 1693’te yayınlanan “Eğitim Üzerine Bazı Düşünceler” adlı kitapçığında, bedensel cezadan ve ezberci öğrenmeden kaçınan yeni bir eğitim yaklaşımı geliştirdi. “Çocuklardaki merak, bilgiye duyulan bir iştahtan başka bir şey değildir; bu nedenle, merak sadece iyi bir işaret olarak ele alınmamalı, aynı zamanda doğanın doğuştan gelen cehaleti ortadan kaldırmak için sağladığı büyük araç olarak da teşvik edilmelidir; ve bu yoğun merak olmazsa, onları donuk ve işe yaramaz yaratıklar hâline getirecektir.” Locke, özgürlüğü ve isteği vurguladı ve ceza ve egemenliğe karşı çıktı. Zihnin “boş bir sayfa” olduğuna ve erdem ve karakter gelişimini teşvik etmek için şekillendirilebileceğine inanıyordu. Fikirleri, hem İngiltere’de hem de Amerika’da eğitimi etkiledi.
1690’larda, İngiltere’de basın üzerindeki yasaklamalar gevşetildi ve gazetelerin patlamasına yol açarak yaygın olarak erişilebilen bir iletişim biçiminin önünü açtı. Gazeteler, sonraki iki döngüde etkisini artırdı ve 19. yüzyılın ortalarında zirveye ulaştı. Dil için bir diğer nimet olan ilk Fransızca sözlük, 1694’te yayınlandı. Uranüs’ün İkizler burcunda olduğu her transit, fikirlerin erişilebilirliğini artırır ve bunların yayılması için yeni bir iletişim ve dağıtım sistemi getirir.
İkizler’deki Uranüs Gölgeyi Harekete Geçirebilir


Kaynak: Baker, Joseph E., yaklaşık 1837-1914, sanatçı., Kamu malı, Wikimedia Commons aracılığıyla
Locke’un akıl ve mantık üzerine yazdığı dönemde, Atlantik’in diğer tarafında, Massachusetts Salem’de, meşhur cadı mahkemeleri gerçekleşti; Cadı avı ve yakma Avrupa’da yaklaşık 200 yıldır patlak vermişti. Protestanlığın yükselişinin tüm inanç meselesini tartıştığı 1500’lerin ortalarından itibaren korku yangınları Avrupa’nın her yerine yayıldı. Burada, İkizler arketipinin taşıdığı ikiliğin gölgesi büyük harflerle yazılmıştır. Şöyle bir şeydir: Eğer benim gibi inanmıyorsanız, şeytana, karanlık tarafa ait olmalısınız. Yargılamalara yol açan garip olayların ilk gününe ait haritada, eski inanç sistemi Yay burcundaki Satürn ile yeni inanç sistemi İkizler burcundaki Uranüs arasında tam bir karşıtlık var.
Salem’de bilinçteki bölünme büyük bir güçle patlak verdi. Yine de, altı ay içinde, valinin karısı da dâhil olmak üzere, hayatın her kesiminden insanlara yöneltilen suçlamaların artan sayısı, kamuoyunu suçlayıcılara karşı çevirdi. “Salem’den sonra cadı avı, yargılamalar ve infazlar buhar olup yok oldu ve yerini Aydınlanma’nın hoşgörü ve ilerleme varsayımları aldı. Salem, Amerikan tarihindeki son cadı avıydı. Cadılık davaları, on sekizinci yüzyılın başlarında neredeyse tamamen ortadan kalktı.” 1692’den sonra, cadılık davaları devletin onayını kaybetti. 2024’te, önemli bir siyasi figürün “çocuksuz kedili kadınlar” hakkındaki açıklamalarında ve tanınmış bir televizyon sunucusunun boynundaki iblis pençe izlerinde daha önceki bir zamanın yankılarını mı duyuyoruz?
Salem, o zamandan beri Batı dünyasının çoğunu karakterize eden rasyonel hukuk ve yönetim döneminden önce Kuzey Amerika’daki son büyücülük davasıydı. Fransızların Aydınlanma Çağı olarak adlandırdığı şey, Yeni Dünya’da genel olarak tam çiçek açmış bir şekilde ortaya çıkmaya başladı.
Geçmişte, İkizler burcundaki Uranüs, doğru ile yanlış arasındaki savaşı mecburiyet hâline getirdi. Uranüs ile seçme ve evet veya hayır deme ihtiyacı gerekli hâle geliyor. İkizler hem aydınlık hem de karanlık ayna olabilir. İkizler burcundaki Uranüs bir şokla gelir. Bu şok, idrak veya korkudan kaynaklanabilir. Korku ise farklılık korkusu veya karanlık seçeneğin korkusu olabilir.
Şok merak mı uyandıracak yoksa terör ve aşırılıklara doğru bir ivme mi uyandıracak?
Mitlere Dönüş: Uranüs ve Gaia
Herhangi bir burçta, Uranüs, geçmişten kopmuş ve bütünlükten ayrılmış olanla ilişkilendirilebilir. Uranüs’ün köken hikâyesinde, Uranüs ve Gaia efsanesinde, bir tiranlık durumunu sona erdirmek için ayrılık gerekli hâle gelir. Uranüs Yunancada gökyüzü anlamına gelir ve Gaia da yeryüzüdür. Uranüs Gaia’yı arzular ve ona defalarca döller. Bu tutku ile Gaia sayısız çocuk doğurur. Ancak Uranüs bu çocukların doğmasına izin vermez çünkü bunlar zihnindeki imgelerin kusurlu versiyonları gibi görünür. Canavarlar, tepegözler ve titanlar anneleri Gaia’nın rahmine geri itilir.
Cennet ve Dünya’nın bu köken hikâyesinde Uranüs’ün eşi Gaia ile bir ilişkisi yoktur. Gaia bu durumdan dolayı aşağılanır, giderek daha fazla öfkelenir ve çocuklarından herhangi birinin bu dayanılmaz tiranlığa karşı çıkıp çıkmayacağını sorar. Satürn öne çıkar ve gök tanrısı ile kapışmayı kabul eder. Satürn hem Uranüs’ün hem de Gaia’nın çocuğudur ve ebe rolünü üstlenir. Pusuda bekler ve kendi babası Uranüs’ü hadım eder. Satürn tutkuyu tekerrürden ayıran ve yeni bir hayatın ortaya çıkmasına izin veren o acımasız kesiği atar. Sonsuz bir döngü, yeniyi doğurmak için kesintiye uğrar. Bir bakıma, Uranüs’ü yalnızca Satürn aracılığıyla tanıyoruz.
Uranüs mutlak, mükemmel ve ideal olanı hedefler. Bunu yaparken, Uranüs enkarnasyonun birçok deneyini reddeder ve bir saflık canavarına dönüşebilir. Uranüs İkizler burcuna girdiğinde bölünme hissi artabilir ve çatışmaya yol açabilir. Ayrılığın farkındalığı paradoksal olarak daha büyük bir ilişkiselliğe yol açabilir.
İkizler Burcundaki Uranüs: Bölünme Savaşa Dönüşüyor
2024 ABD seçimlerinin her iki tarafında da çok fazla gölge konuşması duyduk – demokrasinin sonu, sahte haberler, cadı avları, komünistler ve suçlular. Bir tarafın suçlamaları hemen diğerine yansıtılır, böylece tüm nesnellik bulanıklaşır. Farkındalık olmadan, Uranüs İkizler burcuna girdiğinde derin bir bölünme tehlikesi daha da olası hâle gelir. Nüfusun yarısını koyu bir fırçayla boyamak güçlü bir sihirbazlık numarasıdır.
Ve tabii ki, 45’inci ve 47’nci Başkan, Kuzey Ay Düğümü ile kavuşumda olan İkizler burcundaki Uranüs ile doğdu. Mayıs 2016’da, New Yorker’ın bir kapağında bir fili ikiye bölen bir sahne sihirbazı olarak resmedildi. Doğum haritasındaki Uranüs farklılıkları ortaya çıkarma gücüne sahiptir ve bunlar uyandırmak veya bölmek için kullanılabilir. Uranüs Temmuz 2025’te İkizler burcuna girdiğinde, insanlar karşıt kamplara daha güçlü bir şekilde mi çekilecek? İkizler, öteki olma deneyimini, ayna ikizini veya gölge düşmanı, kendimi savunmazsam beni yok edecek olanı güçlendirir. Bu bizi ABD Devrimi’ne, Krallık döneminin sonuna getirdi. Sömürgelerde yaşayan birçok kimse krallıktan ayrılmak istemiyordu, ancak sürekli olarak eşit olmayan muamele gördüklerinde, bu durum dayanılmaz hâle geldi. Önceki geçişin özgürlük ve eşitlik konusundaki aydınlanma idealleriyle beslenince de, uzaktaki kraldan vazgeçmek daha kolay oldu.
İkizler burcundaki Uranüs zihni hemen özgürleştirmez, ancak kişinin özgürlüğünü reddetmesinin izin verilemeyeceği kesinliğini uyandırır. Bağımsızlık Bildirgesi’nin ilk haritasında, bir astrolog Uranüs’ü sembolik olarak Yükselen’e 8° İkizler’e yerleştirdi. Ve tarihi kayıtlar bu zamanı desteklemese de, gezegenin ülkenin hikâyesindeki gücü açıkça kabul edilmektedir.

ABD İç Savaşı, Neptün’ün Koç burcuna girmesinden bir gün önce başladı. Mars 8° İkizler’deydi ve 9° İkizler’deki Uranüs ile kavuşum yapıyordu. Köleliğe karşı muhalefetin çoğu, Reform’a yol açan aynı özgür düşünce geleneğinden, vicdan ve ahlaki sorumluluk tartışmasından geliyordu. Daha büyük ekonomik sorunlar olsa da, birçok insan diğer insanlara insandan daha aşağı muamele etme fikrinden, köleliği kalıcı bir durum hâline getiren bir dünyada yaşamaktan dehşete düşmüştü. Diğerlerinin, başkalarının insanlığına karşı kendilerini efendi olarak görmeleri gerekiyordu.
II. Dünya Savaşı sırasında, Yahudilerin insanlıktan çıkarılması dayanılmaz hâle geldi. Uranüs Boğa burcundayken, bir nüfusun genetiği olan ‘ırkı arındırma’ girişimini gördük. İnsan ruhundaki ırksal bölünme hâlâ aşılmadı veya çoğunluk tarafından kabul edilmedi. II. Dünya Savaşı’ndaki çarpışmalarda, Japonların Asya’daki ırksal hâkimiyeti ve Almanya’daki üstün ırk ile zayıf ikizi ortadan kaldırmayı amaçlayan bir şey vardı. Pearl Harbor 7 Aralık 1941’de bombalandığında, Uranüs Boğa burcuna geri dönmüştü ancak o yıl daha önce İkizler burcuna girmişti.
Uyanacak mıyız?
Bu bölünme gölgesi dünya çapında yükseliyor gibi görünse de, kadınların artık Taliban altında toplum içinde konuşması yasaklanmış olsa da, Uranüs’ün İkizler burcundaki son 500 yıllık tarihi bize bunun daha çok bir uyanma çağrısı işlevi gördüğünü gösteriyor. Erkek olmayan erkekler ve kadın olmayan kadınlar gibi düşman ‘öteki’ne karşı geçici bir saplantı olabilir ve koyu tenli insanlara karşı bir savaş olabilir. İkizler burcundaki Uranüs başlangıçta bir savaş tehlikesini, bölünmenin hızlanmasını getirir. Ve yine de, Uranüs’ün İkizler burcundaki geçmiş döngüleri göz önüne alındığında, cinsiyetler arasındaki bir bölünmenin her şeyi eski hâline döndürebileceğini hayal etmek zor. Uranüs’ün İkizler burcundaki yedi yıllık transiti bizi tekrar tekrar daha fazla bilince ve insan olmanın, eşit olmanın ve birbirimizin aynaları olmanın ne anlama geldiğine dair daha fazla farkındalığa uyandırıyor.
Çeviri: Asuman Adıbelli
Görüntüler
- Başlık resmi ©Astrodienst AG
- Baskı atölyesi: British Museum, Kamu malı, Wikimedia Commons aracılığıyla
- Salem cadı mahkemeleri: Baker, Joseph E., yaklaşık 1837-1914, sanatçı, Kamu malı, Wikimedia Commons aracılığıyla
Makale Adresi: https://www.astro.com/astrology/opa_article250324_t.htm
İngilizce Makale Adresi: https://www.astro.com/astrology/opa_article250324_e.htm
Makale, Astro.com ve İlhan Astroloji Enstitüsü iş birliği ile hazırlanmıştır.