BAŞAK’TA YENİAY

15 Eylül 2023’te saat 04:40’ta Başak’ta bir Yeniay gerçekleşiyor. Yeniay, toprağa yeni tohumlar atma ve yeni projelere başlama zamanı. Üretken ve çalışkan Başak’taki bu Yeniay’da ise, yeni şeyler öğrenmeye, öğrendiklerimizi uygulamaya koymaya başlayabilir; yaşamımızdaki dağınık alanları toparlamak, işlerimize sistem/rutin kazandırmak üzere kolları sıvayabilir ve beden/zihin sağlığımızı iyileştirecek adımlar atabiliriz. ‘Planlı, titiz ve detaycı’ bir şekilde başladığımız işlerden verimli sonuçlar alabilmek mümkün. Yeniay, Balık’ta gerileyen Neptün ile karşıt açı yapıyor. Bu gerilimli açı, çevremize ve insanlara karşı hassasiyetimizin ve duyarlılığımızın artabileceğine işaret ediyor. Bu hassasiyet de bizi daha savunmasız ve incinebilir hissettireceğinden, yaşamın gerçeklerinden ve zorunluluklarından kaçma eğilimimiz de artabilir. Neptün dokunduğu gezegenin prensibini “çözer”, bulanıklaştırır ve belirsizlik yaratır. Ne istediğimizi, neye ihtiyaç duyduğumuzu ve ne yöne gitmek istediğimizi tespit etmek, hem kendimiz hem de gündemimizdeki konularla ilgili ‘gerçekleri’ oldukları gibi değerlendirmek zor olabilir. Özellikle aldanma/aldatma, gerçekleri kendi işine geldiği gibi değerlendirme veya ‘sınırsız’ davranma eğilimi artacağından, birçok konuda Başaksı bir şekilde dikkatli ve tedbirli davranmakta fayda var. Bu Yeniay’da, mevcut öğrenme süreçlerimizi geliştirmek (çıraklık), iyi bildiğimiz konuları (ustalık) uygulamaya sokmak ve üstünkörü bir yaklaşımla değil de, “detaylara” dikkat ederek sorunları çözmek daha akıllıca olabilir…Hem kendi sağlığımızı ilgilendiren konularla ilgilenmek hem de içinde bulunduğumuz her sistemin (ev/iş yeri/ilişkiler vs.) verimliliğini/kalitesini artırma eğiliminde olabiliriz. Yeniay, ayrıca Boğa’daki Uranüs ve Oğlak’taki Pluto ile birlikte bir ‘uçurtma’ açı kalıbı da oluşturuyor. Diğer bir deyişle, Uranüs’ün (Boğa), Pluto’nun (Oğlak) ve Yeniay’ın (Başak) oluşturduğu ‘toprak’ üçgenine, yukarıda bahsettiğim Neptün karşıtlığı bir gerilim/dinamizm getiriyor. Bu anlamda, maddesel dünyadaki becerikliliğin, düzenin ve maddi/manevi güvencenin önemi büyük… Sadece belirsizlikle (Neptün etkisi) baş edebilme becerisi de geliştirmemiz gerekebilir; kaotik olduğunu düşündüğümüz konularda ani kararlar almak yerine biraz daha bekleyebilir, önümüzdeki yolun netleşmesini bekleyebiliriz.

Yeniay’ın düzenleyicisi Merkür, yine ‘güçlü’ konumda olduğu Başak’ta ve Yeniay’ın gerçekleştiği gün (15 Eylül) ileri hareketine başlıyor. Yaklaşık üç haftalık gerileme dönemindeki değerlendirmelerimizi/kararlarımızı/iç görülerimizi yaşama geçirmek için uygun bir zamanda olabiliriz. Zihnimizi özellikle daha pratik ve işlevsel çözümler bulmaya çalıştığımız alanlara yöneltebilir, daha çok dikkat isteyen veya ‘ayrıntılara’ odaklanmamız gereken konulara yönelebilir, karışık olduğunu hissettiğimiz bir alana düzen getirmek isteyebilir veya bildiklerimizle/becerilerimizle yararlı olacağımızı düşündüğümüz bazı konularda çevremize fayda sağlamak ve hizmet etmek isteyebiliriz. Yaşamımızdaki her tür ‘aksaklığı’ giderme ve düzeltme eğilimindeyiz. Merkür’ün karşısında geniş bir orbla da olsa Balık’taki Satürn duruyor. Bu gerilimli açı, baskılayıcı düşünceler, kişinin kendisini sabote etmesine neden olan korkular, konuşmakta veya düşünceleri ifade etmekte zorlanmak, iletişimi (konuşmayı/dinlemeyi) reddetmek, engellemek ya da yasaklamak, zihinsel blokajlar, karamsar düşünceler, endişeler, bir şeyleri çabayla, zor yoldan öğrenmek ve eğitim/öğretim süreçlerindeki zorluklar şeklinde deneyimlenebilir. Bu açı zihinsel bir kasvete yol açsa da, diğer yandan iletişim (sözlü/yazılı) bizim için aşırı önem kazanabilir. Düşüncelerimiz/kararlarımız ciddiyet kazanabilir, birçok şeyi etraflıca düşünmek isteyebilir veya zihinsel enerjimizi yanlış bir yere kanalize etmektense bizim için gerçekten acil/önemli konulara yönlendirebiliriz…

Yeniay’ın Sabian sembolü cümlesi ise şu şekilde: Değerli taşlarla zenginleştirilmiş bir kraliyet arması”. Bu sembol asalet, onur, aristokrasi, sosyal sınıflar, köklü bir mirasın üzerinde oturmak, statü/prestij/imtiyaz sahibi olmak, zenginlik, ayrımcılık, elitizm, kibir ve züppelik ile ilgilidir. Sembol, aileden ve atadan gelen ‘değerli’ bir mirasa işaret eder; asil bir soydan veya varlıklı bir aileden gelmek söz konusu olabileceği gibi, ruhsal, entelektüel veya sanatsal olarak atadan gelen bir misyonu da yüklenebilirsiniz. Sembol, genetik olarak sahip olduğunuz bir gücü ve bir yeteneği gösterir fakat bu potansiyellerinizin açığa çıkması için gereken koşulların oluşması zaman alabilir. İçinizde uzun bir süredir uyuyan bir gücün uyanmasına az kalmıştır ve öz güvenle hareket etmenizin de vakti gelmiştir. Sizin için ‘önemli’ ve anlamlı bir şeye ulaşmak için, özel bir yeteneğinizi kullanabilir veya kendi yeteneklerinizi başkaları için seferber ederek bir durumu/bir insanı kurtarabilirsiniz. Sembol, zamanla kazanılan başarıya, itibara, biriktirilen varlıklara ve aslında yaşamda üretilen her türlü ‘değere’ işaret eder; kazanılanlar zamanın testiden geçtiğinden, yeriniz sağlam, ödülleriniz ise kalıcıdır. Ayrıca, bir durumda asil bir duruş sergilemeniz ve onurlu davranmanız önemlidir; öfkeli ve saldırgan tepkilerin aksine, hoş görülü ve yüce gönüllü olmak, içinizde bulunduğunuz o durumun seyrini ‘olumlu’ yönde değiştirebilir. Sembolün en büyük gölgeleri, kendini başkalarından üstün görmek ve ‘diğerlerini’ değersizleştirmektir. Aslında herkesin bir takım özellikleri/yetenekleri ile ‘mükemmel’ olduğunu unutmadan, yaşamınızdaki bazı kişilere hakkını teslim etmeniz veya daha fazla özen göstermeniz gerekebilir…

Astroloji Dergisi/Gözde Kara

Kaynaklar:

*Astroloji Dersleri, Barış İlhan

*https://sabiansymbols.com

Close