Güneş, 23 Eylül 2022 itibariyle Terazi’deki yolculuğuna başlıyor ve 23 Ekim 2022’ye kadar burada kalacak. Astrolojide, bir burç tam karşısındaki burçla bir ‘kutupsallık/karşıtlık’ oluşturur. İlkbahar ekinoksuna (21 Mart) denk gelen Koç’ta Güneş’in ışığı artar ve güçlenir; sonbahar ekinoksuna denk gelen Terazi’de ise Güneş’in ışığının gücü azalır. Dolayısıyla, egomuzu ve isteklerimiz temsil eden Güneş, Koç burcunda ‘yücelir’; Koç, “ben” der ve kendi isteklerinin peşinden gider; Güneş’in ışığının azaldığı Terazi’de ise Güneş ‘düşük’ konumdadır ve Terazi, “sen” der ve karşısındaki insanın ‘Güneş’ine’, yani egosuna ve isteklerine yer açar. Terazi, bu anlamda “öteki insan” bilinci geliştirmesi ve bunu yaparken de “sen-ben” dengesini sağlaması gereken bir burçtur. Denk geldiği ekinoks mevsimi, gece ve gündüzün eşitlendiği, hasadın tamamlanıp, ürünlerin toplanıp tartıldığı ve eşit bir şekilde pazarlara gönderildiği bir mevsimdir. Bu zaman sosyal etkileşimin ve değiş-tokuşun da oldukça yoğun olduğu bir zamandır. Hem denk geldiği ekinoks (gece-gündüz eşitliği) hem de bu ‘öteki insanla’ karşılaşma süreci, Terazi’nin eşitlik, adalet, hak-hukuk, uzlaşı, ara buluculuk, diplomasi, uyum ve barış gibi özelliklerini getirir. Bir hava burcu olarak ‘iletişimle’ işlev görür ve kendi isteklerini geri çekebilmesi onu çok iyi bir danışman, halkla ilişkiler uzmanı; karşıtları uzlaştırabilmesi ise onu iyi bir arabulucu, avukat ve diplomat yapar. Terazi sadece insan ilişkilerinde değil, sesler ve renkler arasında da uyumu arar, bu anlamda Terazi, iyi bir estetik ve sanatsal duyarlılığa sahiptir.
Terazi ‘doğru ölçüyü’ tutturmak ve karşıtları uzlaştırmak üzere dünyaya gelmiştir. Yaptığı şeylerde doğru ölçüyü tutturamadığında ise gölgeleri ortaya çıkar. Kendi isteklerini aşırı derecede geri çekmesi, ‘hayır’ diyememesi ve karşısındakine neyi isteyip neyi istemediğini sormadan ‘ölçüsüzce’ vermesi (zaman, para, enerji vs) sonucu aslında sağlaması gereken sen–ben dengesini, yani adaleti ve eşitliği bozar. Kendi haklarını alamadığını düşündüğü bu durum , Terazi’de bastırılmış bir öfkeye neden olur. İçten içe hesap defteri tutan ve aşırı derecede hak-hukuk saplantısı olan birisine dönüşür. Dengeyi bozmasının nedenlerinden biri de, Terazi’nin “Beni sev” tavrıdır. Ancak isteklerini geri çekerse sevilip onaylanacağını düşünmek, “Beni onaylamazlar” korkusuyla kararsız kalmak, bir durum içinden çıkılmaz bir hal aldığında bile “ne olursa olsun barış” tavrı, yapmacık nezaket, sahte barış, sosyal trendlere, güzelliğe aşırı takıntı ve yüzeysellik söz konusu olabilir. Terazi’deki Güneş, kendi isteklerini/ihtiyaçlarını da almaya dayalı olarak yaşadığında, bunları karşısındakine ifade ettiğinde, karşısındakini de gerçekten “anlamaya” yönelik olarak iletişim kurduğunda parlar. Karşıt burcu olan Koç’un gölgelerini de gösterebilir, bu durumda durmadan tartışan ve sürekli öfkeli bir Terazi de görebiliriz.
Terazi’deki Güneş’in yöneticisi Venüs Başak burcunda ilerliyor. Bu dönem öteki insanlarla olan ilişkilerimizi, karşımızdaki insanı iyi ve kötü yanlarıyla, gerçekçi ve doğru bir şekilde analiz etmek için iyi bir dönem olabilir. Doğru soruları sormak, karşımızdakinin isteklerini net bir şekilde anlamak hem anlaşmazlıkları çözmemize yardımcı olabilir hem de gereksiz yere ve belki de ölçüsüzce enerji/zaman harcamaktan bizi koruyabilir…
Astroloji Dergisi/Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan
*Astrolojinin Anahtar Sözcükleri, Hajo Banzhaf&Anna Haebler
*The Astrology Sourcebook, Shirley Soffer