JÜPİTER – URANÜS KAVUŞUMU

21 Nisan 2024’te 21°Boğa’da Jüpiter-Uranüs kavuşumu gerçekleşiyor. Bu kavuşum yaklaşık 14 yılda bir gerçekleşir ve önemli bir döngünün başlangıcı olarak kabul edilir. Ardından önümüzdeki 14 yıl boyunca ise radikal bir değişimin önünü açar. Ayrıca bu süreç boyunca insan bilincinin büyümesi/uyanması söz konusudur. Diğer bir deyişle, yenilikçi/devrimci fikirlerde, insanların özgürlük ve değişim arzusunda bir artış yaşanabilir. Bu gezegenlerin önemli tarihsel olaylarla örtüştüğünü aklımızda tutarak, ayrı ayrı sembolizmlerine baktığımızda, Jüpiter kolektif düzeyde maddi/manevi büyümeyi, genişlemeyi/liberalizmi destekleyen yasaların benimsenmesini, kibirli bir dünya görüşünü veya politik görüşü gösterebilir. Buna bazı astrologlar ‘Tanrı’yı oynama’ eğilimi demişlerdir. Uranüs ise, mevcut düzeni bozar, doğası gereği devrimci ve bağımsızdır. Mevcut güce başkaldırma eğilimi fazladır. Astrolog Charles Harvey, Uranüs’ü sağcı siyasetle ve hatta bir ölçüde solcu faşizmle ilişkilendirmiştir. Bir anlamda ona göre bu iki gezegenin kavuşumu ‘idealizme’, özgür iradeye ve bireyselliğe işaret etse de, Uranüs’ün otokratik/totaliter bir etkisi de vardır. Jüpiter ve Uranüs, ne olursa olsun sınırları zorlar, aşırı/radikal hareketleri güçlendirir ve öngörülemeyen, patlayıcı ve istikrarı bozan olaylara yol açabilir…

Bu kavuşum sabit nitelikte bir toprak burcu olan Boğa’da gerçekleşiyor. Boğa istikrarı maddi/manevi huzuru seven bir burç… Soyut kavramları sevmez ve somut kavramlara odaklanır. Buradaki refahı/bolluğu/zenginliği temsil eden Jüpiter, olumsuz değildir; kişinin yaşama/geleceğe birçok anlamda güvenle bakmasını sağlayabilir fakat Uranüs burada, toplumun/kişinin güvenlik alanlarını, alışkanlıklarını ve maddi/manevi değer sistemlerini sarsabilecek bir konumda… Elektrik gibi çarpan ve kopartıp atan enerjisiyle Uranüs, Boğa’nın sağlamcı, konfora ve hazza düşkün yapısında istikrarsızlık yaratıyor. Bu enerji Jüpiter ile birleştiğinde ise, şok edici ve güven duygusunu sarsan değişimlerin artacağını söyleyebiliriz. Diğer yandan, bu kavuşum, bilimde ve teknolojideki keşifler, icatlar, yeni yaratıcı fikirler, felsefi uyanışlar, politik devrimler, sosyal isyanlar, reformlar ve daha fazla özgürlük/eşitlik arzusuyla yapılan protestolar dahil olmak üzere birçok alanda büyüme ve yıkılma dönemlerini temsil eder. Bu döngü Boğa burcunda başladığı için, finans, tarım, gıda üretimi ve doğayla olan ilişkimiz konularında da hızlı değişimler görebiliriz. Özellikle halihazırda zaten ilgi odağı olan kripto para birimlerinde ‘ani’ artışlar yaşamak, küresel gıda tüketim uygulamalarında devrim yaratacak teknolojik gelişmeler söz konusu olabilir. Teknolojik gelişmelerin daha da hızlanması ile, uzay yolculuklarının artması, yapay zekanın (ChatGPT, Google Bard vb.) iyice gelişerek hem özel hem de profesyonel yaşamımıza hakim olması, yine yapay zeka (AI) ile ilişkili robotların kademeli olarak ortaya çıkması sonucu birçok alışkanlığımızın değişmesi gibi konular gündemimizde olabilir. Astrolog Anne Whitaker, bu kavuşumun bir ‘kuantum sıçraması’ gibi görülebileceğini, fakat pratik gerçeklikte hiçbir yeri olmayabilecek, bu aşırıya kaçan, yönsüz ve coşkun değişimin çalkantılı olabileceğini de söyler…

Geçmişteki bazı Jüpiter Uranüs döngülerine bakacak olursak, 1969’da gerçekleşen Terazi’deki kavuşum sosyal ilişkileri ve sosyal eşitliği vurgulamıştır. Birçok dünyasal (mundane) astrolog tarafından bu kavuşum bu dönemdeki savaş karşıtı, özgürlük hareketleriyle ilişkilendirilmiştir. Yine bu süreçte Amerikalı astronot Neil Armstrong ilk kez Ay’a ayak bastı. 1983’te Yay burcunda başlayan döngü ile, ilk cep telefonu ve günümüzdeki birçok popüler bilgisayar işletim sistemi (Windows, Mac) piyasaya sürüldü. 1997’de Kova burcunda olan kavuşumda ise, ilk sosyal medya platformu (Six Degrees) kuruldu. Bu platform, temel olarak kişinin arkadaşlarını ve aile üyelerini listeliyordu. 2010-2011 yıllarında Koç burcunda gerçekleşen Uranüs-Jüpiter kavuşumu ise Arap Baharı, halkların otoriter ya da diktatörlük rejimlerinden kurtulma isteğiyle ilişkilendirilmiştir. Bireysel yaşamlarımızdaki etkilerini düşünürsek, özellikle 16°-26° arası sabit burçlarda (Boğa-Aslan-Akrep-Kova)gezegenleri ve Köşe noktaları (ASC-MC-DSC-IC)olanlar yukarıda bahsedilen etkileri daha fazla hissedecekler…Bu kavuşum, bilinen modellerden/alışkanlıklardan ‘özgürleştiren’ bir enerjiyi temsil ediyor; öncelikle bu durum bizde ‘değişim korkusu’ yaratsa da, uzun vadede kendi yaşamımızı daha üretken ve daha ‘kendine yeterli’ bir şekilde nasıl idame ettirebileceğimiz konusunda da bir vizyon sunuyor…Özellikle mevcut değer yargılarımızı kökten sorgulamamıza neden olacak deneyimler bizi bekliyor olabilir.

Astroloji Dergisi/Gözde Kara

Kaynaklar:

*Astroloji Dersleri, Barış İlhan

*Jupiter meets Uranus, Anne Whitaker

*Mundane Astrology, Michael Baigent, Charles Harvey & Nicholas Campion

*The Jupiter Uranus Cycles, Anne Whitaker, Astrological Journal, 2024

Close