KOÇ’TA DOLUNAY

9 Ekim 2022’de 23:55’te Koç’ta bir Dolunay gerçekleşiyor. Bu Dolunay, Koç’taki Kayron’un etkisinde. Koç’taki Ay, Kayron (Chiron) ile kavuşumda, Terazi’deki Güneş-Venüs kavuşumunun karşısında. ‘Yaralı Şifacı’ ve ‘Öğretmen’ Kayron (Chiron), bu Dolunay’da, özellikle duygusal bir yara/acı temasına dikkat çekebilir. Bu yarayı iyileştirmenin yoluysa, onu görmezden gelmeyi/bastırmayı bırakıp öncelikle kabullenmek ve bu sıkıntıya ya da acıya neden olan durumla ilgili özlemleri ve beklentileri bırakmak olabilir. Dolunay zamanında, Ay’ın Güneş’in ışığını tamamen yansıtması ve görünür kılması gibi, kendi yaşamımızdaki olayların ve durumların da ‘apaçık’ görünür olması söz konusudur. Yeniay’da (26 Eylül’de Terazi’de gerçekleşen Yeniay’da) başlattığımız işler tamamlanır; bu konuların nasıl bir hal aldığına bakarak, ne gibi düzenlemeler yapmamız gerektiğine karar veririz. Bu Dolunay’ın dikkatimize sunduğu şeyleri de – Kayron çok etkili olduğu için – eski bir acının tetiklenmesi ve duygusal zayıflık/savunmasızlık hissi olarak deneyimleyebiliriz. Koç-Terazi aksı ise, uyum-savaş, sen-ben ve ‘senin isteklerin-benim isteklerim’ gibi temaların gündeme gelebileceğini, yani Terazi’deki Venüs’ün de işbaşında olduğunu düşünürsek, değer sistemlerimiz, öz değer duygumuz, çekim duyduğumuz/sevdiğimiz insanlar/konular üzerinden sınanabileceğimizi ve bu konular üzerinden ‘öteki insanlarla’ bazı çatışmalar/anlaşmazlıklar yaşayabileceğimizi gösteriyor. Kayron’un Koç’taki ifadesi, kendi hakkımızı korumak, kendi isteklerimizi öne sürmek ve onların peşinden gitmekle ilgili bir sıkıntıdır. Burada bize zarar veren şeylere veya istemediğimiz şeylere ‘hayır’ demenin ya da kendi isteklerimizi öne sürmenin ‘bencillik’ olmadığını anlamak gerekir. Ayrıca Terazi’deki Güneş-Venüs kavuşumu ile İkizler’deki Mars arasında üçgen bir açı olduğunu düşünürsek, kişisel isteklerimizin veya ‘değerli/önemli’ gördüğümüz bazı şeylerin bağımsızca peşinden gitmek, hem kendimizin hem de karşımızdakilerin yarattığı dengesizlikleri gidermekte oldukça etkili olabilir.

Koç’taki Ay’ın düzenleyicisi İkizler’deki Mars, Balık’taki Neptün ile kare açı yapmaya hazırlanıyor. (12 Ekim’de açı kesinleşiyor). Dolunay’la birlikte bu ‘gerilimli’ açının da etki olacağı önümüzdeki dönem,amaçlarımıza nasıl ulaşacağımız veya işleri nasıl halledeceğimiz konusunda kendi kendimize problem/karmaşa yaratabileceğimiz gibi, koşullar ve insanlar da bizi yanlış yönlendirebilir. Yanlış zamanda yanlış hamleler yapabilir; kendimizi öngöremediğimiz durumların içinde bulabiliriz. Bu açı kafa karışıklığı, unutkanlık, yaşamdan kaçma eğilimi, her türlü bağımlılık (gerçeklerden kaçmayı kolaylaştıran ve kişiyi ‘uyuşturan’ her türlü eylemi düşünebiliriz), uyuşukluk/tembellik, hayallerin/illüzyonların gerçekleri perdelemesi, birden yön değiştiren olaylar/kişiler, yalancılık, dolandırıcılık, aldanma/aldatma, hile, skandallar, arkadan çevrilen işler, dedikodu, amaçlardan sapmak ve çaresizlikten (kurban bilinci yüzünden) veya uyuşuklukla hiçbir adım atamamak gibi temaları gündeme taşıyabilir. Kaosun (Neptün) içinde, eylemlerimizi/mücadelelerimizi (Mars) seçmekte zorlanabiliriz. Bu durumda, algıladığımız şeyin veya aldığımız bir haberin/bir bilginin doğru olup olmadığını sorgulamak oldukça önemli. Ayrıca sonradan sorumluluğunu alamayacağımız ve muhtemelen pişman olacağımız eylemlere/sözlere imza atmamaya özen göstermek de gerekiyor. Neyse ki, Dolunay haritasında Terazi’deki Güneş, Mars’taki İkizler ve Kova’daki Satürn arasında bir ‘hava üçgeni’ mevcut. Hava üçgeni, mantığımızı ve iletişim yeteneğimizi kullanarak bazı problemleri çözebileceğimize işaret edebilir. Merakımızı cezbeden durumlarda soru sormaya, sorgulamaya açık olmak, varsayımlarla/hayallerle hareket etmek yerine, ‘gerçekleri’ anlamaya yönelik hareket etmek ve doğru veriler üzerinden kararlar almak söz konusu. Satürn’ün bu oluşumun bir parçası olması, dağılmaya veya kafa karışıklığına sürüklenmeye eğilimli olduğumuz noktalarda kendimizi toparlayabileceğimizi veya doğru (bilge/yetkin) kişilerden yardım alabileceğimizi igösterebilir.

Koç’taki Ay’ın Sabian Sembolü cümlesi ise şu şekilde: “İki kuralcı evlenmemiş kadın birlikte sessizce oturuyor”. Sembol, katı geleneksel, ahlaki kurallar ve yargılar nedeniyle ‘izole’ olmaktan bahseder.  ‘İki kuralcı kadın’,  sevgiden ziyade aynı prensipleri/değerleri paylaştıkları ve aynı yolu seçtikleri için beraberdir.  Sembol,  bir durumda katı kurallarınız olup olmadığını kendinize sormanızı ister.  Bu kurallar yüzünden kendinizi yalnızlaştırıyor ve belirli bir grubun veya ilişkinin içine hapsediyor olabilirsiniz.  Bu grup/ilişki sizi güvende hissettirebilir fakat büyümenizi ve yaşamınızı değiştirmenizi de engeller.  Bu sembol, duygusal blokajları, konuşulmayan konuları ve tabuları da gösterir. Bazı kişilerle, duygusal ve derin bağlar kurmadan, sürekli aynı şeyleri konuşuyor olabilirsiniz. Konuştuklarınız ‘laf kalabalığından’ ileri gitmez ve daha önemli/konuşulması gereken şeylere dokunulmaz. Semboldeki ‘sessizlik’, tam da bundan bahseder.  Bu sessizlikte, dinginlikten ve huzurdan ziyade ‘gizli bir sansür’ vardır.  Sussanız da konuşsanız da, ‘gerçeklerin’ görünmemesi için her şey yapılır.  Sembol, konuşmaktan sakınılan bu konuların bir büyü gibi,  hem kişilerin dönüşümünü hem de o durumun iyileşmesini engellediğini söyler.  Eski deneyimleriniz üzerinden kendi kendinize koyduğunuz bazı kurallar ve prensipler, bu içinde bulunduğunuz durumda işlemiyor olabilir.  Sembol, sözcükleriniz kabul görsün ya da görmesin, dürüst olmanızı ve düşüncelerinizi açıkça paylaşmanızı tavsiye eder.  Sessizlik kuralını bozmanız gereken alanlar/konular neler? Buralarda ‘gerçekten’ iletişime geçmeye başlayabilirsiniz…

Astroloji Dergisi/Gözde Kara

Kaynaklar:

*Astroloji Dersleri, Barış İlhan

*https://sabiansymbols.com/

Close