Bahar Ekinoksu ve Terazi burcundaki Ay Tutulmasının ardından, 8 Nisan’daki Güneş Tutulması Koç burcundaki stelyumla (Güneş, Ay, Kuzey Düğümü, Venüs, Chiron ve Merkür) birlikte güçlü bir Ateş enerjisi taşıyor. Bize sunduğu umut ve ilham için bu ateşin sıcaklığını arzulasak da, Koç burcunun yöneticisi Mars’ın Balık burcunda olması ve tutulma sırasında Satürn’le kavuşum yapması nedeniyle alevi hala istikrarsız.
Zarardaki Venüs Mars ile arasındaki yücelen-yönetici şeklindeki karşılıklı ağırlama dolayısıyla bizi teşvik ediyor: dürtüsel tarzı, önceden düşünmeden istediğimiz şeylere balıklama atlamamıza neden olabilir. Bunu yaptığımızda, kendimizi geri dönmek ve gözden kaçırdığımız bazı kısıtlamaları kabul etmek zorunda bulabiliriz. Bu, başarmayı umduğumuz şeyden vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez, ancak bunu başarmanın yolunun gözden geçirildiği anlamına gelir.
Merkür 12 Nisan‘da Koç burcunda Güneş’le kavuşumuna doğru gerilerken (ilk kavuşum Balık burcundaydı ve üçüncüsü İkizler burcunda olacak), zihinsel süreçlerimizi gözden geçiriyor ve onları yardımcı olmayan tek taraflılıktan evrenle daha yapıcı bir işbirliğine doğru arındırıyoruz. Bu, aynı anda hem istediklerimizin peşinden gitmek hem de olayların bize kendi zamanlarında ve kendi yollarıyla gelmesine izin vermek suretiyle gerçekleştirmemiz gereken hassas bir danstır. Etrafımızda çeşitli şekillerde karşımıza çıkan ve bizi doğru yöne yönlendiren işaretlere dikkat etmeyi başarabilirsek, beklenmedik ve öngörülemeyen fırsatlardan faydalanabiliriz.
Mars-Satürn kavuşumu bize, evrenin desteklememesi durumunda hiçbir hareket yapılamayacağını, üzerimize konulan sınırların göremeyebileceğimiz nedenlerden dolayı var olabileceğini öğretiyor. Chiron tutulmayla tam kavuşum halindeyken, bazılarımız istediğimizi elde edemediğimizde varlığımızın tehdit altında olduğunu düşünerek hüsran hissedebilir; ancak bu bizim en ilkel düzeyde tetiklenmemizdir. Bu tutulma bizim istediğimizi elde etmemizle ilgili değil, evrenin çağrısına kulak verirken göstereceğimiz cesaretle ilgili.
Jüpiter-Uranüs kavuşumu bize bireysel konumlarımızın ve eylemlerimizin asla tam olarak anlayamayacağımız kadar büyük bir resmin içinde yer aldığını, ve yine de bu resmin içinde ilerleme kapasitemize güvenmemiz gerektiğini söylüyor. Çevremizdeki dünyayla dans etme yeteneğimizi ne kadar geliştirirsek, ne istediğimizi ifade edersek ve onun bize yol göstermesine izin verirsek, Jüpiter-Uranüs kavuşumunun (tam olarak 20 Nisan‘da) vaat ettiği fırsatlar o kadar büyük olacaktır.
Astroloji Dergisi/Yazan: Laetitia Kanafani
İllustrasyon: Laetitia Kanafani
