19 Ağustos’ta sabit Kova burcunun 27 derecesinde bir dolunay gerçekleşti.
Ay Kova burcunda; asaleten veçhinde. Güneş ise yöneticisi olduğu Aslan burcunda. Dolunay Boğa’daki Uranüs ile birlikte sabit bir T-kare oluşturuyor. Bu sebeple etkisini daha sert hissettirebilir.
Ay’ın Kova burcunda olması nedeniyle kendi farklılığımızı ve özgünlüğümüzü daha çok hissetme ihtiyacında olup, ait olma içgüdüyle toplumsal geleneklere, kurallara boyun eğmek durumunda kaldığımız olayların içsel baskısını daha yoğun hissedeceğiz. Ait hissetmediğimiz yapılarda uzun süre duygularımızı görmezden gelerek devam ettiğimiz görevlerimize ve ilişkilerimize, bağımsızlık ve başkaldırma isteğimizle son vermek isteyebiliriz. Yaşamı kıyısından izlemek yerine yaşama katılarak, ileriye dönük plan projelerimizi gerçekleştirmeyi, insanlık adına birşeyler yapabilmeyi hedefleyerek duygusal açıdan kendimizi doyurmayı isteyebiliriz.
Güneş’in Aslan burcunda olmasıyla da içimizdeki gerçek kimliği gösterme, sahnede olma isteğimiz daha çok hissedilecek zaten. Fakat alkışlanamama, beğenilmeme korkusuyla kendimizi tam olarak ifade etmekten çekinmek de söz konusu. Çünkü dolunay’a bir de Merkür’ün geri gitmesi eşlik ediyor. Merkür; 26 derece’de Aslan burcunda geri gidiyor ve Güneş’le kavuşumda, yanık pozisyonda. Hem geri gitmesi hem de yanık olması; sadece kendi isteklerimize yönelmeye ve çevremizdeki başka hiçbirşeyi algılayamaz ve duyamaz hale gelmemize sebep verebilir. Dolunay’ın yükseleni de Koç. Bağımsızlık ve sadece kendi istediklerini yapma ihtiyacı ön planda. Karşısındakini düşman gibi gören bir tavırla; kavgacı, ani öfke patlamaları yaşayan, bunlarla uğraşırken de ne istediğini bilmeyen ve kendi isteklerinin peşinden gidemeyen bir durumla da karşı karşıya kalabiliriz.
Güneş’in de Aslan burcunda olması “ben” in daha çok ön planda olmasına ve bencilce davranışlara ortam hazırlıyor. Düşüncelerimizi ifade ederken, başka düşüncelere karşı anlayışsız ve tahammülsüz olup, kendi düşüncelerimizi başkalarına dayatarak, olaylara tarafsız bir bakış açısıyla bakamayabiliriz. Üstünlük taslama, gürültücü konuşmalar, anlayışsızlık, eleştirilmekten hoşlanmama görülebilir.
Oysa ki, bizim için önem arz eden, anlam ifade eden konulara odaklanıp, gerçek düşünce ve isteklerimizin neler olduğunu tespit ederek, kendimizi ve düşüncelerimizi; onay beklemeden, içtenlikle ve kendi farklılığımızla ifade etmemiz gerekir. Ay’ın Kova’da olan karşıtlığı ile kendimiz ve insanlık adına birşeyler yapabilmek, kendi düşünce ve isteklerimizi özgün bir şekilde sunabilmek zamanı.
Dolunay’a, Boğa burcunda 27 derece de Uranüs’te eşlik ediyor. Ay – Güneş karşıtlığının Uranüs’e T Kare açı yapması, değer anlayışımız, duygu, düşünce ve isteklerimizin; bilinen alışılan mevcut değer sistemlerinden farklılık gösterme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Geleneksel sistemlerden özgürleşme isteği yoğun bir şekilde hissedilecek. Kendi ihtiyaç ve isteklerimize göre yaşamın tadını çıkarma özgürlüğünün ihtiyacında olacağız. Fakat bu değerlere karşı çıkarken, yerine kendi yaratıcı ifademizle, yeteneğimizle, içtenliğimizle, çevremizin ihtiyaçlarını da göz ardı etmeden, belki de tüm insanlık adına bir alternatif koyabilmemiz önemli. Yoksa sırf aykırı olmak, isyan etmek için esas bizim ve çevremiz adına esas önemli olan hedeflerimizden şaşabiliriz.
Kova burcundaki Ay’ın yöneticisi Satürn Balık burcu’nda geri hareketinde. Bağımsızlık ve kendine özgü yaşama isteğine duyduğumuz isteğin, çabayla gelişmesi gerekiyor. Bunu yaparken, çatışmadan, isyandan uzak durarak, daha şefkatli, merhametli bir tutum içinde olmak bizi gerilimli olayların içerisinde bulunmaktan geri tutucaktır. Fakat Balık’ta geri hareket eden Satürn ile kaosu anlamak ve hayata karşı şefkat ve merhamet yönelik enerji geri tutulmaya meyillidir. Kişi evrenin düzenine güvenemez. Hayatın karmaşasının kendisini yutacağından korkar. Oysa ki, bu dolunayla kendi kısıtlamalarımızın daha çok farkına varıp özgürleşmeli ve aynı zamanda bilinçli aklımızdan daha büyük bir düzenin var olduğunu hissetmeliyiz…
Satürn’ün Venüs ile yaptığı karşıtlık, İkizler’deki Jüpiter Mars kavuşumuna T kare yapıyor.
Yetersizlik, değersizlik, reddedilme, hayattan zevk alamama, ilişkilerde katı bir tutum sergilemek de söz konusu. Bu karşıtlğın Jüpiter Mars kavuşumuna yaptığı kare açıyla, ilişkilerde alaycı konuşmalar, kimsenin fikrinini beğenmeme, övünme görülebilir. Kişinin bilgiçlik taslayıp, “herşeyi ben bilirim” edasıyla kendini beğenmiş, kibirli yaklaşımı, Mars ile de hırsının, rekabet duygusunun da artmasıyla hayal kırıklıkları ve öngörülemeyen başarısız durumların yaşanması söz konusu olabilir.
Yazan: Tuğçe Alagöz
Tablo: Yaşem Aksoy @birthchartpainting
Kaynakça: İlhan, Barış, Astroloji Dersleri, İlhan Yayınevi, 2004
