Brian Clark
Merkür’ün üçlere karşı bir tutkusu vardır: yılda üç sinodik döngüsü vardır ve her biri yaklaşık üçer hafta sürmek üzere yılda üç kez geri gider. Gezegenin döngüsünün “kutsal geometrisi” ve karar verme ve diğer eylemleri gerçekleştirme konusundaki benzersiz zaman çizelgesi incelenmektedir.
“Hatırlamak için bir zaman; unutmak için bir zaman
Konuşmak için bir zaman; hayal kurmak için bir zaman“
Kaynak: Kamuya açık, Wikimedia Commons aracılığıyla
Çok yönlü, muzip, büyülü: Merkür’den bahsettiğimizde aklımıza gelen tanımlamalar. Eski uygarlıklar, onun öncülü Hermes’i kaypak, kurnaz, sığır hırsızı ve rüyaların rehberi olarak tanırlardı.(1) Sınırların efendisi olarak Merkür bir sınır aşıcıdır, her zaman hareket halindedir, özellikle de uyku ve rüyaların, aşk ve hırsızlığın zamanı olan geceleri hareket halindedir. Hangi kılığa bürünürse bürünsün, Merkür yolun kıvrımlarında, bir rüyadan uyandığımızda, yolumuzu unuttuğumuzda, sohbetlerimizde ve ışıkları söndürdüğümüzde oradadır. Gün ağarırken ya da gece karanlığında, gölgelerde oyalanır, ışıkta kaybolur ya da karanlığa iner. Uyanır, gece âleminden ruhları yukarıya rehberlik ederek çıkarır ve 12. evin gündüz ışığında yavaşça silinmelerini izler. Rüyaların çobanı olarak, batı kapısından geçip bizi uykunun hayali gece dünyasına götürür.
Yolun, sayıların ve kelimelerin tanrısı olan Merkür, aynı zamanda dersliklerin de tanrısıdır. Hipnotik asasını bir kez sallayarak en zeki öğrencileri bile uyutabilir. Atiklik ve uyuşukluk arasında, uyanıklık ve uyku arasında gidip geldiğimiz Merküryen alandayız. Merküryen alan genellikle görünmez ve/veya anlamsızdır – bir sınır bölgesi. Zihin ve hayal gücü, gece ve gündüz, mantık ve sembol arasında bilmenin yaratıcı yollarını keşfederiz.
Merkür’ün döngüsü geometrinin kutsallığını resmetmektedir. Her yıl 3,14 sinodik döngü gerçekleşir; dolayısıyla, Merkür Güneş’in etrafında dönerken Pi matematik sabiti gökyüzüne işlenmiş olur. Bu sayısal paradigma, bir dairenin çevresinin çapına oranının her zaman yaklaşık 3,14 olduğunu ifade eder ve bize sonsuzluk (daire) ile doğrusallık (çap) arasındaki merküryen bağlantıyı hatırlatır. Merkür ‘kutsal oyma’ hiyeroglifin tanrısıdır. Merkür’ün göksel hiyeroglifi Pi veya 3,14’tür.(2) Matematiksel Merkür en gerçek anlamda irrasyoneldir, sınırsız olasılıkları vardır ve bize düşüncelerin, fikirlerin ve hareketin sonsuz olasılıklarını hatırlatır. Merkür ufkun dümenindedir: Eskilerin onun 1. evin keyfini çıkardığını, her zaman gece kişiliğinden gündüz kişiliğine geçmeye hazır olduğunu söylemelerine şaşmamalı.
Merkür, liminal ve subliminal alanlarda yaşayan iki arada bir derededir. Hayatlarımızın anlatılarını sonsuza dek birbirine bağlayan iki yönlü, kaybolan ve hünerli bir tanrıdır. Çok odaklıdır, akıl, sezgi, yorumlama ve hayal gücü mercekleriyle görür. Tom Moore, merküriyen zekâyı “ruhu hareket hâlinde tutma” ve “yorumlama dönme dolabını çalıştırma” gücü olarak son derece özlü bir şekilde tanımlar.(3)
Eşiklerde, geçişlerde, zamanların arasında, sınırları geçerken veya yol ayrımlarında olduğumuzda, Merkür bizi duruma sokmak veya durumdan çıkarmak için gölgelerin arasından ortaya çıkabilir. Merkür sadece fikirlerle değil, aynı zamanda onların altında yatan şeylerle, kaynaklarıyla, türetilmeleriyle ve motivasyonlarıyla da ilgilenir. Hem güneş bilinci hem de ay zekası arasında hareket eder. Bu, sıklıkla eşleştirildiği Hekate, Hestia ve Mnemosyne gibi tanrıçalarla daha önceki ilişkisinde iyi bir şekilde gösterilmiştir. Merkür’ün yaşamımızdaki görünümü bizi ruhumuzun temel deneyimlerine götürür ya da onlardan çıkarır. O guruya giden rehberdir, beklenmedik dolambaçlı yoldur, bizi bir gece önceki rüyamıza yeniden bağlayan düşüncedir; önümüzde ve arkamızdaki manzaraya bakan lider ve takipçidir.
Göksel Merkür
Kaynak: NASA, Kamuya açık
Gökyüzünde onun arketipsel doğası tutarlıdır. Merkür’e bir anlığına bakış atmak kolay değildir. Gezegen yalnızca gün doğumundan önceki ya da gün batımından sonraki alacakaranlıkta, Merkür’ün evinde olduğu iki arada bir derede, ufka yakın bir yerde görülebilir. Merkür, Güneş’ten en uzak olduğu zaman birkaç gün boyunca gözlemlenebilir.(4) Mitolojik Merkür gibi, gezegen de ele avuca sığmaz, köşeye sıkıştırılması zordur. Usta bir gezgin olarak, göklerde turladığı zodyak rotası Merkür zamanını düzen ve intizamla haritalandırır.
Güneş’e yakın olduğundan, Merkür fark edilebilir olduğunda gökyüzü hiçbir zaman tamamen kararmaz. Gündüz ve gece arasında tünemiş olan siluet halindeki Merkür, Güneş battıktan sonra veya doğmadan önce belirli zamanlarda geçici olarak görülür. Sabahki görünüşünde Merkür ruhları yeraltı dünyasından yukarı çıkarır ve alacakaranlıkta tekrar aşağı indirir. Eskiler onun iki yüzünü ölülerin ruhlarını çağıran Psychagogos ve ruhları gece dünyasına götüren hayalet Psychopompos olarak bilirlerdi. Karakteristik olarak Merkür, genellikle hipnagojik(5) olarak tanımlanan farklı bir bilinç durumundayken uyku ve uyanıklığın eşiğinde durur. Sınır bölgesinde, henüz uykuda değilken ama artık uyanık da değilken, sesler ve görüler, fanteziler ve hayaller gibi duyusal fenomenler sıklıkla deneyimlenir. Merkür’ün yavruları? uyanıklık ve uyku arasındaki aralıkta yaşarlar.
Merkür’ün ‘aşağı’ gezegen olarak tanımlanmasının nedeni yörüngesinin Dünya’nınki tarafından çevrelenmiş olmasıdır. Güneş’e doğru baktığımızda, Merkür’ün yörüngesi Dünya’nın yörüngesi tarafından çevrelenmiştir; bu nedenle de aşağıdır. Bu astronomik bir terimdir, bir yargı değildir, çünkü Merkür aşağı olmaktan çok uzaktır. Bu düzenleme nedeniyle Merkür’ü yalnızca Güneş’le yakın bir ilişki içinde görürüz. Güneş’ten en fazla uzaklaştığı zamanlarda Merkür hiçbir zaman 28°’den daha uzakta değildir, bu zamanlarda burçlar arası mesafe daima 17 ila 28 derece arasında değişir. Bizim bakış açımızdan Merkür ve Güneş dinamik bir ikilidir. Güneş ve Merkür’ün oluşturduğu bu astronomik ikili, 2500 yıldan fazla bir süre önce yazılmış Homerik Hermes İlahisi’nde kardeşler Apollon ve Hermes’in mitolojik öykülerinde de tutarlılık gösterir. Marsilio Ficino Merkür’ü “Apollo ile dolu” olarak tanımlamıştır.(6)
Yumurta biçiminde olduğundan, Merkür’ün yörüngesi eksantriktir; bu durum, bu tanrıya özgü bir özelliktir. Yörünge hızı oldukça değişkendir; durağan konumlarına yakınken neredeyse sabit kalır, Güneş ile üst kavuşumunda ise günde 2,25°’ten fazla hız yapar. Ay gibi Merkür’ün de sinodik döngüsü evrelerden geçer; bu, belirli projeleri hayal ederken ve geliştirirken göksel ve faydalı bir zaman çerçevesi sunar. (7)
Güneş-Merkür döngüsü ortalama 116 gündür. Ancak, her bir döngü 105 ila 130 gün arasında değişebilir. Bunları bir yılın akademik dönemleri ya da bir dersin modülleri gibi düşünebiliriz. Merkür kendi döngüsü içinde Güneş’le iki kez kavuşum yapar: bir kez Dünya’ya en yakın ve geri giderken (‘aşağı’ kavuşum) ve bir kez de Güneş’in diğer tarafında ileri hareketindeyken (‘yukarı’ kavuşum). Her döngü Merkür’ün geri gittiği alt kavuşumda başlar.(8)
Bu iki kavuşum Merkür/Güneş döngüsünde dönüm noktalarıdır. Aşağı kavuşumda Merkür akşam yıldızı olarak görevinden ayrılır ve artık önce doğarak Güneş’e yeni bir döngüde öncülük eder. Üst kavuşumda Merkür Güneş’in diğer tarafındadır ve Güneş’i takip etmek üzere konum değiştirerek dikkate alınır. Her kavuşumda Merkür, Güneş’in parlaklığı tarafından gizlenir ve Güneş ve Ay takımları arasında yer değiştirir. Astrolojik atalarımız gezegensel sekt tekniğiyle Merkür’ün mizacına saygı göstererek onu Güneş’ten önce doğduğu gündüz sektiyle ve Güneş’ten sonra battığı gece konağıyla aynı hizaya getirmişlerdir.
Bu döngü, Merkür’ün gökyüzümüzde kaybolup yeniden görünmesini ve yılda üç kez zodyakta geri gitmesini açıklar. Şafak ve alacakaranlığın tanrıları arasında biçim değiştirerek geçiş yapmak, Merkür’ün doğasına uygundur: geçiş zamanlarında uyum sağlamak, yarımküreler arasında hareket ustalığı, yeni düzenlere alışma, geçiş bölgelerinde rehberlik etme ve farklı bilinç durumlarını birbirine bağlama yeteneği. Büyük torunu Odysseus gibi, Merkür de polytropos — birçok dönüşün tanrısı — ve polymetis — büyük kurnazlık ve zekâ sahibi bir tanrıdır.
Döngünün başlangıcı olan alt kavuşumda, Merküryen gelişimin yenilenmiş bir yönü harekete geçer. Bu ‘yeni Merkür’ hala geri giderken ve Dünya’ya en yakın konumdayken ileriye dönük bir çaba evresine başlar. Döngünün yarısına gelindiğinde Merkür direkt, hızlı hareket eden ve Dünya’dan en uzak konumdadır, artık bu döngünün en objektif ve bilgili noktasındadır. Daha dalgın ve iç gözlemsel bir dönem olan oksidental evresine girer.
Döngü boyunca Merkür gökyüzünde sabah ve akşamları yeniden belirir ve kaybolur. Her kavuşumdan yaklaşık bir hafta önce Merkür geri çekilir ve Apollo’nun parlak yüzü tarafından gizlenir. Ancak bu süre zarfında Merkür odak değiştirmeye hazırlanır ve yaklaşık iki hafta sonra gündüz ve gece sektleri arasında yer değiştirerek görünür bir şekilde yükselir. Antik dünyada, bir gezegenin gökyüzünde yokken ortaya çıkması bir hürmet, bir müjde zamanıydı. Merkür yılda üç kez sabah ve akşam gökyüzünde Güneş ışınlarının arasından çıkarak merküryel zamandaki ince değişimi duyurur.
Alt kavuşum Merkür’ün gerileme döneminin orta noktasıdır. Sinodik döngünün döngüsel bağlamında, Merkür alt kavuşumundan hemen önce ve sonra geriler; Bu, bir döngünün sonu ve diğerinin başlangıcıdır. Merkür alt kavuşumundan 10 ya da 11 gün önce gerilemeye başlar ve döngüsünün son üç ila dört ayındaki bilgi, izlenim, fikir, etki ve duyuları içine alır. Alt kavuşumdan sonra Merkür gerilemesi, sindirilmiş olanın özünün yeni döngüyü tohumlamasını sağlar. Önümüzdeki 10 ila 11 gün boyunca, gerileme dönemi damıtılmış olanı yeniden biçimlendiriyor ve yeniden çerçeveliyor, yeni doğan döngüyü besliyor. Sıklıkla döngünün bu kısmının yavaş harekette olduğunu, zaman içinde nasıl hareket ettiğimizin farkında ve daha bilinçli olmak için adımlarımızı geri çekmemize izin verdiğini düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında Merkür gerilemesi, Güneş’le birlikte bir döngüyü bitirip diğerini başlatarak döngüsünün önemli bir parçasıdır. Merkür gerilemesi ‘olayları’ görünüşte gelişigüzel gibi görünse de, bizi düşünmeye ve yansıtıcı olmaya davet eder.
Bu nedenle, Merkür gerilemesinin üç haftalık döngüsü iki kısımda görülebilir: Bir döngünün sona ermesi ve sonraki döngünün yenilenmesi. Merkür gerileme dönemleri gözden geçirme, birikmiş işleri temizleme, tamamlanmış raporları dosyalama, eski programları silme, kaçındığınız mesajlarla ilgilenme dönemleridir. Şimdi biriken evrak işlerini halletmenin, ertelediğiniz ödevleri bitirmenin, ertelediğiniz görevleri tamamlamanın zamanıdır, böylece yeni döngü geçmiş döngünün daha saf bir özüyle başlayabilir.
Geri Dönüş
Merkür’ün geri hareket döngüsü bir mucizedir. Ancak bu evre çoğu zaman abartılır ve sansasyonel hale getirilir ki bu da zaten Merkür’ün değişken doğasına çok uygundur!
Merkür gerileme dönemleri, fikirlerin tasarlanabilmesi ve yeni düşünce kalıplarının ortaya çıkabilmesi için düşünme, tefekkür ve yeniden düşünme zamanları olabilir. Merkür retrosu sırasında ortaya çıkan sıkıntılar, dikkatimizi farkında olmadan kaptırdığımız dikkat dağıtıcı unsurlar üzerine düşünmemiz için bir tefekkür çağrısı olarak kabul edilebilir. Görünüşte rastgele gerçekleşen bir olay, eğer kişi dinler, düşünür ve oyunbazın – yani Merkür’ün – altında yatan bilinçsiz arzuyu fark ederse, farkındalık ve bilinçlenme getirebilir. Antik Yunanlılar, yaşamda kritik bir keşfin ya da olayın gerçekleştiği bu tür anları tanırdı: buna anagnorisis yani ‘tanıma, farkına varma’ derlerdi; Cehaletten bilgiye geçiş anı, çoğunlukla bir talihsizlik veya kaderin tersine dönmesiyle kendini belli ederdi. Şanssızlıklarımız hoş karşılanmasa da, Merkür dilinde bu tersine dönüş anı yeni bir anlayış getirebilir.
Merkür retrosunun özelliklerinden biri de, her yıl yaklaşık olarak bir önceki yılın on bir ay önce ileri harekete geçtiği aynı zodyak derecesinde geri harekete geçmesidir.

Merkür Zodyak boyunca ilerlerken, önceki yıldan gözden kaçmış olabilecek iplikleri toplar, evreleri birbirine bağlar ve onları tekrar merküryen bir dokuma içinde örer. Aşağıdaki tabloda her üçüncü Merkür retrosunda dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Merkür’ün geri gitmeye başladığı nokta, yaklaşık 11 ay önce durağan hale gelip ileri hareketine geçtiği dereceye denk gelir. Örneğin, 14 Ekim 2020’de Merkür 11°40′ Akrep burcunda geri hareketine başlayacak ve bu, 20 Kasım 2019’da 11°35′ Akrep burcunda ileri harekete geçtiği noktayı yeniden yakalayarak evreleri birbirine sürekli bağlayan bir döngü oluşturacaktır.
Merkür 20 ila 24 gün arasında, yılda üç kez, zamanının yaklaşık 1/6’sında geriler; bu nedenle, bütün haritaların yaklaşık %18’inde Merkür gerileyecektir. Merkür’ün üçlere karşı bir tutkusu vardır: yılda üç sinodik döngüsü vardır; yılda üç kez yaklaşık üç hafta boyunca geri gider. Bu gerileme istasyonlarını bir zodyak çarkı üzerine çizersek, bir üçgen oluşur. Örneğin, Merkür’ün 2020’deki gerileme istasyonları 12 Balık 53, 14 Yengeç 45 ve 11 Akrep 40’ta gerçekleşiyor ve su burçlarında büyük bir üçgen oluşturuyor.
Alt ve üst kavuşumları ayrı ayrı haritalandırırsak, iki üçgen Davut Yıldızı’nı oluşturacaktır. Venüs gökyüzüne bir pentagram kazırken, Merkür üçgenler ve altı köşeli yıldızlar tasarlar.
Evrelerden Geçmek
Her gezegensel döngünün kendi zamanlaması vardır. Sıklıkla gezegensel zamanı döngüsel değil kronolojik olarak görmeye inandırılırız, bu da bizi sembolik olmaktan ziyade metrik hale getirir. Bir makale yazma, büyük bir ödevi tamamlama, bir kampanya başlatma ya da bir eğitim programına başvurma zamanlarını değerlendirirken, Merkür döngüsü başvurulabilecek etkili bir saat gibi işlev görür. Verilecek çok fazla kararın olduğu günümüz hayatında, Merkür döngüsü bize kendine özgü bir zaman çizelgesi sunar.
Merkür’ün sinodik döngüsünde belirgin dönemeçler vardır: Alt kavuşumda başlar, direkt hareketine geçer, sabah yıldızı olarak en büyük uzanımına ulaşır, kaybolur, sonra diğer tarafta Güneş’le tekrar birleşir, yeniden ortaya çıkar, akşam yıldızı olarak en büyük uzanımına ulaşır, geri gider ve sonra bir sonraki alt kavuşumda döngüsünü yeniler. Her bir aşama bir fikrin ya da genel olarak zihnin gelişim aşamaları olarak görülebilir.
Merkür döngüsünde ilerledikçe, her bir evre, bilgiyi işleme ve fikirlere geri dönüp onları yenileme biçimimizi simgeleyen dizinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu aynı zamanda zihnin kavramlarını nasıl geliştirdiğini ve fikirlerini nasıl olgunlaştırdığını yansıtır; tıpkı bir şeyi enine boyuna düşünmenin aşamaları gibi — Merkür, planlarını bu şekilde çizer. Merkür’ün döngüsü için sekiz evre de kullanabiliriz(9), ancak bizim amacımız için bunu Merkür’le uyumlu bir sayı olan altı aşama üzerinden düşüneceğiz. Her bir evrenin süresi her döngüde farklılık gösterse de, aşağıda listelenen ortalama gün sayıları, 116 günlük ortalama sinodik periyodu oluşturur.
-
- Alt Kavuşumdan Durağan İleriye: Bu evre, Merkür’ün sabah gökyüzünde yükselişini içerir ve yaklaşık 9 ila 14 gün sürer; ortalama olarak 11 gündür.
-
- Durağan İleriden Sabah Yıldızı Olarak En Büyük Uzanıma: Bu aşamada Merkür’ün parlaklığı artar ve sabah gökyüzündeki en parlak haline ulaşır. Süresi yaklaşık 1 ila 2 hafta arasında değişir; ortalama olarak 10 gündür.
-
- En Büyük Uzanımdan Üst Kavuşuma: Merkür’ün sabah gökyüzünden kaybolduğu ve Güneş’in parlaklığı içinde görünmez hale geldiği bu dönem, en uzun evredir. Süresi değişken olmakla birlikte ortalama 37 gündür (yaklaşık 5 hafta).
-
- Üst Kavuşumdan Akşam Yıldızı Olarak En Büyük Uzanıma: Yine uzun bir evredir. Merkür, Güneş ışınlarının altından çıkarak akşam gökyüzünde tekrar görünmeye başlar ve parlaklığı giderek artar. Bu faz da yaklaşık 37 gün sürer (yaklaşık 5 hafta).
-
- En Büyük Uzanımdan Durağan Gerilemeye: Akşam gökyüzünde en parlak halindeyken Merkür, durağan gerilemeye doğru yavaşlar. Bu evre bir ila iki hafta sürer, ancak ortalama olarak yaklaşık 10 gündür.
-
- Durağan Gerilemeden İç Kavuşuma: Bu evre, akşam batımını da kapsar ve dokuz ile 14 gün arasında sürer; ortalama olarak yaklaşık 11 gündür.
Aşağıdaki tablo, Merkür’ün bu evrelerindeki hız ve parlaklık değişimlerini karşılaştırır. Merkür’ün hızındaki ve ışığındaki değişimler, Ay’ın evrelerindeki değişimlerden oldukça farklıdır; çünkü Ay Dünya’nın etrafında dönerken, Merkür Güneş’in etrafında döner.

Her birini, zaman içinde ilerleyen döngü bağlamında belli görevleri olan aşamalar olarak hayal edebiliriz.
| Evre | Görev |
| Alt kavuşum – Durağan Direkt |
Merkür, önceki döngünün ruhlarını yeraltı dünyasından rehberlik ederek çıkarır; böylece onların özü gün yüzüne çıkarılır ve yeni bir döngünün dönüşümünde hizmet eder. |
| Durağan Direkt – En büyük uzanım |
Sezgiler ve hatırlanan niyetler, girişimler ve fikirler, aydınlanarak projelere ve planlara dönüşen yeni düşünce yollarıyla bir kavşakta buluşur. |
| En büyük uzanım – Üst kavuşum |
Yeni fikirler ve içgörüler, İkizler ruhuna yeni stratejilerle ilerlemenin yolunu bulmaya ilham verir. Başak tutumu olan ayırt etme, odaklanma ve ustalık ise, bu fikirlerin uygulama ve emekle somutlaşmasını sağlar. |
| Üst Kavuşum – Akşam yıldızı olarak en büyük uzanım |
Bu, hedefe yönelik uygulanan içgörüleri ve girişimleri değerlendirme ve hasat etme zamanıdır. Tasarımı yayma, yaratıcı sürecin ürünlerini paylaşma ve süreci açıkça ifade etme zamanı gelmiştir. |
| En büyük uzanım – Durağan retrograde |
Düşünceler daha içe dönük ve felsefi bir hal alır. Geçmiş döngünün süreçleri ve çıktıları gözden geçirilmeye başlanır — bu fikirler nasıl geliştirilebilir ve uygulanabilir? |
| Durağan Retrograde – Alt kavuşum |
Fikirleri toplama ve kişisel alanın gizliliğinde yaşananları gelecekteki referanslar için değerlendirme zamanı gelmiştir. Bu tur için projeyi tamamlama vaktidir. |
Şimdi bu evreleri bazı gerçek zaman dilimlerine uygulayabiliriz. Aşağıda, 2020–21 yılları için evrelere göre düzenlenmiş tarihler yer almaktadır. Bu tarihler, yaklaşan projeler, kurslar, çalışmalar, ödevler, iletişimler veya provalarla ilgili planlama yapmanıza ve bu süreçlere daha bilinçli katılmanıza yardımcı olacaktır. Zamanları değiştiremeyebiliriz, ancak onlara daha farkında olarak dahil olabiliriz — işte bu merkürsel zaman çizelgeleri, bunu değerlendirmek için bir yol sunar.


Elbette, doğum haritamızdaki Merkür’ü — fazı, burcu, evi ve açıları — dikkate alarak döngüyü kişiselleştirebiliriz ve merküryen geçişlere en iyi nasıl uyum sağladığımızı düşünebiliriz. Transit Merkür’ün o anki burcu ve açıları, içinde bulunduğu evreye özgü bir renk ve enerji katar. Bu ritmin farkında olmak, Merkür’ün bir evreden geçtiğini ve bu anın daha büyük, kapsamlı bir sürecin, tam bir döngünün parçası olduğunu hatırlamamıza yardımcı olur.
Bir Merkür günlüğü tutuyorum. Rüya günlüğümden farklı ama bir şekilde benzer. Evreleri bölümler olarak kullanıyorum; Merkür’ün her evresi için ayrı sayfalar ayırıyorum. Burada fikirlerimi, gündüz hayallerimi, projelerimi ve hazırlıklarımı, düşüncelerimi, aklımda kalan imgeleri, beni etkileyen sohbetleri ve özel hissettiğim bağlantıları yazıyorum. Çoğunlukla aklıma gelenler, zihnimde olanlar oluyor; bazen ise hiç önemli olmayanlar. Yazdığım anda Merkür’ün nerede olduğunu da not ediyorum.
Merkür günlükleri sever, ben de severim. El yapımı, dokunulduğunda hissedilen, bakması güzel ve klasik geçmişi çağrıştıran günlükler. Sayfaların arasında ise sözcükler ve hayal gücünün tanrısına bir saygı duruşu saklıdır.
Son Notlar:
1. ‘The Homeric Hymn to Hermes’ from the Homeric Hymns, translated by Michael Crudden, Oxford University Press, Oxford, UK: 2001.
2. See Brian Clark. ‘Mercury Pi in the Sky’, The Mountain Astrologer, December 2018/January 2019 edition.
3.Thomas Moore, The Planets Within, Lindifarne Press, Great Barrington, MA: 1990, p.153.
4. Merkür, döngüsünde Güneş’ten en büyük uzanımına ulaştığında sadece birkaç gün gözlemlenebilir. Bu, sabah ve akşam gökyüzünde dönüşümlü olarak gerçekleşir. Güneş’ten kısa bir süre sonra battığında, erken akşam alacakaranlığında görünür; Güneş’ten önce doğduğunda ise gün doğumundan kısa bir süre önce görünür. Yıl içinde bu zamanlardan altısı Merkür’ü gözlemlemek için diğerlerinden daha elverişlidir ve bunların üçü kuzey yarımkürede, üçü güney yarımkürede gerçekleşebilir. Gezegenlerle ilgili çok fazla bilgi sunan In-The-Sky.org sitesini severim. Merkür’ün görünür halleri için bkz: https://in-the-sky.org/news.php?id=20200210_11_101&town=2160517/.
5. Bu ara bölge üzerine kapsamlı ve ilgi çekici bilimsel bir çalışma için Andreas Mavromatis, Hypnagogia, The Unique State of Consciousness between Wakefulness and Sleep, Thyrsos Press, London: 2010.
6. Ficino, Opera, 542; Thomas Moore, The Planets Within, p.148’de referans verilmiştir.
7. ‘Phase’ (Evre) kelimesi Yunanca phasis ve phainein’den gelir, ‘gün yüzüne çıkarma’, ‘görünüm’ ya da ‘gösterme’ anlamlarını taşır. Zaman referansında kullanıldığında, devam eden bir değişim sürecinde ayırt edici dönemleri ifade eder.
8. Bu döngü seiodik döngü olarak bilinir. Yunanca’da synod “toplantı” ya da “bir araya gelme” anlamındadır ve gezegen kavuşumu için kullanılır. Syn “birlikte”, hodos ise “gitmek” veya “yol” anlamındadır; dolayısıyla senod, belli bir yönde gerçekleşen gezegensel bir diyaloğu ifade eder. Merkür ve Venüs’ün senodik döngüsünün başlangıcının ‘alt’ (inferior) veya ‘üst’ (superior) kavuşumdan başladığı konusunda farklı görüşler vardır.
9. Makalem ‘Mercury Pi in the Sky’, The Mountain Astrologer, https://www.astrosynthesis.com.au/wp-content/uploads/2019/08/Mercury-Pi-in-the-Sky.pdf, sayfa 47’de 8 bölümlü yaklaşımı denemekteyim.
Çeviri: Şeminur Kaman
Makale Adresi: Merkür’ün Zaman Çizelgeleri
İngilizce Makale Adresi: Timelines of Mercury
Makale, Astro.com ve İlhan Astroloji Enstitüsü iş birliği ile hazırlanmıştır.



