21 Ekim’de 28º Terazi’de bir yeniay gerçekleşecek. Güneş Terazi’de düşük olduğu, gücünü, ışığını gösteremediği bir konumda. Terazi, ‘sen’ veya ‘öteki insan’ bilinci ile hayata uzlaşmacı bir yaklaşımı sergiler. Bu yaklaşıma dair yaşanan bazı dengesizlikler kişiyi kendisine yöneltebilir. Artık önemli olan kendini tanıyıp buna uygun bir denge yaratabilmektir. Bu dengenin sağlanmasında yaşanabilecek olumsuzluklar; karşı taraftan onaylanma ve sevilme isteği, uyumun bozulmaması ve ‘ne pahasına olursa olsun barış’, alıp verdiklerinin hesabını tutmak ve hak-hukuk saplantısıdır. Terazi sürecinde kişi, birilerinin hoşuna gitmek ve uyum sağlamak adına düşünce ve isteklerini geri çekebilir. Dıştan uyumlu ve mutlu görünse de içinde bastırılmış bir öfke yaşayabilir.
Ay Terazi burcundayken; ölçüyü tutturduğumuzda, uzlaşı sağladığımızda, eşit bir ilişkide olduğumuzda ve çevremizde uyum ve güzellikler olduğunda kendimizi duygusal açıdan rahat hissedebiliriz. Fakat burada herhangi bir gücü bulunmayan Ay ile ölçüyü tutturmak, uzlaşı sağlamak konularında zorlanmalar yaşanabilir. Bilinçaltıyla, duygularla, değişim ve dalgalanmayla ilgili olan Ay; akıl, mantık ve ilişkilerle ilgili bir hava burcu olan Terazi’deyken; duygusal düzeyde karşımızdaki kişilere açık olmamızı engelleyebilir. Duygularımız diğer insanların fikirlerine bağlı olarak değişebilir. Bir konunun her iki tarafını da ele alarak karşıtları uzlaştırmak üzere tepki verebiliriz, bu uzlaşıyı sağlayan bir davranış olabileceği gibi, kararsızlığı ya da hak hukuk konusunda aşırı tepki vermeyi de getirebilir.
Yeniayın yöneticisi Venüs yönettiği Terazi burcunda güçlü. Terazi’deki Venüs uyumu, ahengi, dengeyi, eşitliği ve adaleti sever. Hemen her konuda ölçülülük, ılımlılık ve ahenk değerli olabilir. Estetiğe, hoş sosyal ilişkilere ve mutlu bir evliliğe duyulan istekler ön plana çıkabilir. Öz değer duygusu diğer insanların görüşlerinden etkilenebilir. ‘Ne kadar uyumlu ve güzelsem o kadar değerliyim’ yaklaşımı söz konusu olabilir. Yeniay fazları; kimliğimizi ve onu nasıl yansıtacağımızı öğrenme sürecidir. İçgüdülere güvenebileceğimiz, yeni deneyimlere atılmaya hevesli olacağımız, meydan okumalarla karşılaşabileceğimiz, gölge yönüyle de aşın dürtüsel davranışların görülebileceği, hızla girişilen konuların başarısızlıkla sonuçlanabileceği bir dönemdir. Bugüne kadar daha önce denemediğimiz yeni şeyler yapma isteği duyabiliriz. Kendi iç dünyamızla uyumlu, karşımızdaki insani önemserken kendi istek ve ihtiyaçlarımızı da önemseyeceğimiz bir yaklaşım sergilemeyi öğrenmemiz gerekebilir. Aksi halde yüzümüzdeki gülümsemeye rağmen, içimizde küskünlük ve öfke duygularıyla yaşayabiliriz. Verdiğimiz ve karşılığını alamadığımızı düşündüğümüz şeylerin hesabını tutmaya çalışabiliriz. Oysa ki kendi ihtiyaçlarımızı doyurduğumuzda, bir karşılık beklemeden sadece isteğimiz için koşulsuz sevgi ve barış sağlanabilir.
Merkür ve Mars Akrep burcunda kavuşuyor. Mars yönettiği Akrep burcunda güçlü. Özellikle kriz dönemlerinde harekete geçme ve mücadele etme söz konusu olabilir. Akrep’in sabit bir burç olmasından dolayı istenilen bir şeyin peşinden gitmekte kararlılık (hatta takıntı) ve başlanılan işi bitirme sabrı görülebilir. Merkür de Akrep burcunda görünenin gerisindeki bilgiye ulaşmak ve onu açığa çıkartmak peşindedir. Birçok üstü kapalı kalmış şeyi bulunup açığa çıkartma isteği duyabiliriz. Uzun süredir içimizde tuttuğumuz düşüncelerimizi dışarı çıkarabilir, fikir çatışmaları yaşayabilir ve güçlü tartışmaların içinde kalabiliriz. Fakat bu süreçte önemli olan, belki kaybetmeyi, bırakmayı, teslim olmayı öğrenmek olabilir. Kötü diye bastırdığımız yönlerimizi fark ederek onları dönüştürmek için gayret edebiliriz.
Yeniay haritasında Yükselen Kova burcu. Bir birey olarak ve hangi açıdan farklı olduğumuzu göstererek hayata yaklaşmak önemli olabilir. Kendimizi özgürce ifade edebilmeyi öğrenmemiz gerekebilir. Pluto da Kova burcunda hareket ediyor. Kendimiz olmadan, sadece toplum tarafından kabul edilme isteğiyle içinde bulunduğumuz yapıların bizi zorlayan taraflarıyla yüzleşebilir, bu konuları dönüştürme baskısı hissedebiliriz. Yükselen yöneticisi Satürn, Balık burcunda geri hareketinde. Bağımsızlık ve kendine özgü yaşama isteğine duyduğumuz isteğin, çabayla gelişmesi gerekebilir. Bunu yaparken, çatışmadan, isyandan uzak durarak, daha şefkatli, merhametli bir tutum içinde olmak bizi gerilimli olayların içerisinde bulunmaktan geri tutabilir. Satürn, Yengeç burcundaki Jüpiter’e üçgen açı yapıyor. Jüpiter Yengeç burcunda yüceldiği konumda. İlgilenme, bakma, büyütme, besleme, yetiştirme, anlayış ve şefkat gösterme konularında desteklendiğimiz bir dönemde olabiliriz. Jüpiter’e özgü inanç, güven ve iyimserlik duygusunu kendi içimizdeki zenginliği, kendimizi besleme, büyütme yeteneğini ve şefkati deneyimlediğimiz zaman hissedebiliriz.
Yazan: Tuğçe Alagöz (@tugcealagoz_astroloji)
Resim: Gemini AI generator, @aisem_astroart
Kaynakça:
Barış İlhan, Astroloji Dersleri
Jan Spiller, Ruhsal Astroloji
