6 Nisan 2023’te saat 07:34’te Terazi’de bir Dolunay gerçekleşiyor. Bu Dolunay, 21 Mart’ta 0° Koç’ta gerçekleşen Yeniay’da başlatılan şeyleri ‘görünür’ kılacak fakat bu konularla ilgili düzenlemeler yapmamız gerekebilir. Terazi Dolunay’ı, öteki insan bilincini geliştirmek ve karşımızdakini anlamak üzere bizi zorlayacak. Bu da çatışmalar ve meydan okumalar kanalıyla gelen bir dengeye ve uzlaşmaya işaret eder. Bu Dolunay’da, Koç’taki Kayron (Chiron)-Güneş-Jüpiter kavuşumu, Ay ile karşıtlık yaparak göze çarpıyor. Özellikle ikili ilişkilerde, ben-sen dengesinin kurulmasına yönelik olarak çözülmesi gereken bazı problemlerin ve iyileştirilmesi gereken yaraların yüzeye çıkması söz konusu olabilir. Bu dengeyi kurarken, kendimizi ve isteklerimizi nasıl ifade ettiğimizi, kendimizi nasıl öne sürdüğümüzü ve isteklerimizin peşinden bağımsızca gitme cesareti gösterip göstermediğimizi sorgulamak durumunda kalabiliriz. Başkalarının onayını almak adına sesimizi bastırıp ‘hayır’ diyememek söz konusu olabileceği gibi, ne olursa olsun ‘barış/uzlaşma’ tavrı göstermek, gizli bir öfkeye ve pasif-agresif davranışlara yol açabilir; dolayısıyla bu bastırılmış öfkenin ve alınganlığın karşı tarafa yıkıcı değil de yapıcı bir şekilde ifade edilmesi ve kişisel anlamda bizim için önemli olan şeylerin söylenmesi, karşımızdaki insana da bize karşı ‘dürüst’ ve ‘açık’ davranma fırsatı verebilir. Burada öteki insanın da ne istediğine kulak vermek ve onu objektif bir şekilde anlamaya çalışmak oldukça önemli. Burada kendimize şu soruları sorabiliriz: Kimlere karşı gizli bir öfke duyuyor ve gizliden gizliye suçluyorum? Öfkemi ya da yaramı telafi etmek, inkar etmek ya da karşımdakine yansıtmak için neler yapıyor olabilirim? Kendime bakacak, kendi isteklerimi ve ihtiyaçlarımı doyurup besleyecek kadar kendi tarafımda yer alıyor muyum? Ne hissettiğimi ve istediğimi söyleyecek kadar cesaretli miyim? Kendimi ve ilişkilerimi nasıl sabote ediyor ve hatta yıkıcı davranıyor olabilirim? Karşımdakini, onun gerçek istek ve ihtiyaçlarını anlayacak kadar iyi tanıyor muyum?
Terazi’deki Ay’ın düzenleyicisi Venüs Boğa’da, kendi yöneticiliğinde (güçlü) ve Boğa’daki Uranüs ile 31 Mart 2023’te kesinleştirdiği kavuşum açısı hala etkin. Bu açı, oldukça güçlü ve subjektif bir açı. Dolayısıyla, değer verdiğimiz veya sevdiğimiz şeylere daha fazla odaklanma eğilimi gösterebiliriz. Olumsuz anlamda ise, huzuru ve doyumu yakalamak o kadar da kolay olmayabilir. Boğa burcu, kendi yapısını tayin eden ve kendine yeterli ‘sabit’ bir toprak burcu ve Venüs bu konumda, maddi/manevi güvenliğe, alışılmış veya ‘geleneksel’ şeylere değer verir. Bu yüzden, Uranüs’ün ‘bilinenden’ özgürleşmek, kopmak, ani gelişen/şok edici olaylar, isyan veya başkaldırı gibi temalarının etkili olacağı alanlar da oldukça ‘temel’, yani değişimi kökten hissedeceğimiz alanlar olabilir. Özellikle bir yaşam alanımızda ‘istikrarı’ bozabilecek ve plan/karar değişimine neden olacak gelişmeler yaşayabiliriz. Bu yeni gelişmeler ise, bizi farklı fikirler üretmeye ve yeni düzenlemeler yapmaya zorlayabilir.
Koç’taki Kayron (Chiron)–Güneş- Jüpiter kavuşumunun düzenleyicisi Mars ise ‘düşük’ konumda olduğu Yengeç’te ilerliyor. Yengeç’teki Mars, bilinçli/bilinç dışı duygulardan kolayca etkilenebilir, özellikle dış dünyaya karşı son derece duyarlı ve kolay tetiklenebilir bir konumda. Bu dönem, duygusal güvenliği sağlama ve kendini koruma güdüsü had safhada olabilir. Bizi rahatlatan ve güvende hissettiren şeylere (güvenli/alışıldık yapılar- ilişkiler vs.) yönelebiliriz. Ayrıca Mars, 23 Ekim 2022’den beri ‘Sınırların Dışında’ (Out of bounds) ve 5 Mayıs 2023 tarihine kadar ‘sınırların dışında’ olacak. Mars’ın bu durumu, her anlamda mücadelenin, savaşın ve öfkenin dozunu artırabilir. Sürekli hareket ve mücadele hali ise, birçok anlamda çökkün veya bitkin hissedilmesine neden olabilir. Boğa’daki Merkür Kuzey Ay düğümü kavuşumu ile Mars arasındaki altmışlık açı, doğru ve net iletişimin önemine işaret ediyor. Bizim için önemli konuları konuşma fırsatı yakalayabiliriz.
Terazi’deki Ay’ın Sabian sembolü cümlesi ise şu şekilde: “Emekli bir gemi kaptanı limana girip çıkan gemileri izliyor” Sembol, anılar, huzurlu düşünceler, geçmişten kopmak, geçmişten çok bugüne odaklanmak, yorgunluk, dinlenmeye/inzivaya çekilmek, katılımcı olmaktansa seyretmeyi seçmek, seyahat etmek, güvenli limanlar ve kalabalıktan uzaklaşmak ile ilgilidir. Sembol, belirsizliği ve kaosu arkanızda bıraktığınızı söyler. Fakat semboldeki ‘gemi kaptanı’ gibi, her ne kadar şu anda huzurlu olsanız da, geçmişteki hareketli ve maceralı hayatınızı özlüyor olabilirsiniz. Şimdi asıl amacınız, deneyimlerinizi hazmetmek ve anlamlandırmaktır. Özellikle kendinizi tükenmiş hissettiğiniz bir alanda, olaylara sürekli aktif olarak katılan, müdahale eden ve denetleyen yanınızı dizginleyerek geri adım atmanız ve dinlenmeniz şarttır. Bu durumda, bir gözlemci veya seyirci olarak, önünüzdeki sorunları/deneyimleri daha net ve doğru bir şekilde değerlendirmeniz de mümkün olabilir. Ayrıca sembol, bir yerde işinizin bittiğine vurgu yapar; içinizde ‘bittiğini’ hissetseniz de, belki sorumluluk belki de suçluluk duygusundan hala sürdürdüğünüz bir şey, sona ermek üzeredir. İçinizdeki bu duygulara karşılık gelen bir deneyimin dış dünyada tezahür etmesiyle birlikte, bir konuyu sonlandırmanız olasıdır. Diğer yandan bu sembol, uzun bir dinlenme döneminden çok, ‘kısa bir molaya’ işaret eder. Bu kısa geri çekilme döneminde ise, bazı konularla ilgili geleceğe yönelik yeni planlar yapmak ve stratejiler belirlemek üzere kafanızı yorabilirsiniz. Enerjinizi topladıktan sonra ise, hemen işe koyulmanız gerekebilir…
Astroloji Dergisi/Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan
*The Sabian Oracle: 360 Degrees of Wisdom, Lynda Hill
*https://www.astro.com/astrology/in_wounding_e.htm, by Liz Greene