4 Haziran 2023’te saat 06:42’de 13 derece Yay’da bir Dolunay gerçekleşiyor. Değişken burçlardaki (İkizler – Yay) bu Dolunay, esneklik, değişime adaptasyon, öğrendiklerimizin ve deneyimlerimizin anlamlandırılması konularını gündeme getiriyor. Varsayımlarımıza, katı hükümlerimize veya ön yargılarımıza göre hareket etmek yerine, yeni bilgilere, yeni fikirlere ve ‘doğru bildiklerimizi’ sorgulamaya açık bir yaklaşımda olmak oldukça önemli. İkizler’deki Güneş ile Yay’daki Ay, Balık’taki Satürn’e kare açı yapıyor; Satürn, bu ‘değişken t-karenin’ fokal gezegeni konumunda. Problemlerimizi aşmaya çalışırken, daha ‘esnek’ davranmak faydalı olabilir. Öte yandan sorunları görmezden gelmek, kararsızlık, yönelimi kaybetmek, işleri sürekli yarına havale etmek, sorumsuzca davranmak, hayata aşırı güven, işleri Tanrı’ya havale etmek veya Tanrı’nın ya da birilerinin bizi kurtarmasını beklemek de söz konusu olabilir. Ayrıca aldatılma/aldanma riskine karşı, karşımıza çıkan ve bize bazı önerilerle gelen kişileri iyi dinlemek, sorgulamak ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını veya işlerin şu andaki hesaplarımıza göre gitmeyebileceğini aklımızda tutmak akıllıca olabilir. Çaresiz hissettiğimiz veya akıl karışıklığı yaşadığımız noktada, birkaç adım ötesini bile hesaplamadan, o anda net görülen gerçekleri kabullenerek hareket etmemiz gerekebilir ve ‘iç sesimiz’ bir şeylerin ‘yanlış’ olduğunu söylüyorsa ona güvenmemiz konusunda bize rehberlik edebilir. Bazı konular aydınlığa kavuşana kadar beklemekte veya kritik kararları ertelemekte fayda var. Diğer yandan, Satürn etkisi, doğamıza ya da şu andaki şartlarımıza uygun olmayan, bizi aşan veya aşırı zorlayan konulara ‘hayır’ demenin veya ‘bazı sınırlar’ çizmenin bu süreçte önemli olabileceğini gösteriyor. Zorlandığımız yerlerde, alanlarında yetkin ve profesyonel kişilerin yardımını/desteğini almak isteyebiliriz…
Yay’daki Ay’ın düzenleyicisi Jüpiter Boğa’da ve Kuzey Ay düğümü ile kavuşumda. Ayrıca başka bir t-karenin fokalinde. Jüpiter-Kuzey Ay düğümü kavuşumu ile Aslan’daki Mars ve Kova’daki Pluto arasındaki kare açılar, ‘sabit bir t-kare’ oluşturuyor. Bu oluşumun doğası, değişime kapalı ve inatçı bir enerjiyi gösterse de, yukarıda bahsettiğim ‘değişken’ nitelik etkisi, bir yerde esneme, eski yolları/metotları denemeyi bırakma, yani yaşamın akışını kabullenme (olayları/insanları olduğu gibi kabullenmek-bazı konuları kontrol etmeyi bırakmak vb.) eğiliminde olacağımızı gösteriyor. Fokaldeki Jüpiter – Kuzey Ay Düğümü kavuşumu, birçok konuda abartıya kaçmak (harcamaları ve bize haz veren konuları abartma eğilimi), kendine aşırı güvenle/iyimserlikle yanlış değerlendirmeler yapmak, ayağını yorganına göre uzatamamak ve zamanı/kaynakları yanlış konulara harcamak (israf) gibi temaları gündeme getiriyor. Fakat fazla açılmak istediğimiz veya ya ‘hep ya hiç yaklaşımıyla’ hareket ettiğimiz yerde, Dolunay’daki ‘Satürn etkisi’ buna izin vermeyebilir; ister istemez yaşamımızdaki olayları ‘gerçekçi-ciddi’ bir bakış açısıyla değerlendirmek durumunda kalabiliriz. Özellikle sürekli kontrol etme eğiliminde olduğumuz veya bırakmakta zorlandığımız konularda aşırıya kaçmak söz konusu. Dolayısıyla bu Dolunay, bize fiziksel/ruhsal anlamda artık zarar veren bu ‘fazlalıklardan-aşırılıklardan’ kurtulmamızı, bir anlamda sadeleşmemizi ve daha bilgece kararlar almamızı sağlayacak deneyimlere işaret edebilir…
İkizler’deki Güneş’in düzenleyicisi Merkür ise Boğa’da, Uranüs ile kavuşumda. Bu kavuşum, özellikle bazı konulara bakış açımızı/yaklaşımımızı değiştirecek nitelikte. Ek olarak, yaşamda ‘değişiklikler’ yapma isteğinin artması (günlük bir rutini değiştirmek bile olabilir), sorunlara yaratıcı/buluşçu çözümler bulmak, şok edici/beklenmedik gelişmelerle önceden geçerli olan şeylerin geçersiz kılınması, isyan/başkaldırı ile aniden bir karardan caymak/yol değiştirmek, öngörülemezliğin getirdiği huzursuzluk/gerilim veya yaşamı daha ‘farklı’ bir şekilde organize etme isteği söz konusu olabilir… Özellikle bir süredir nasıl ilerlemeniz gerektiğini kestiremediğiniz bir konuda, ‘ani kavrayışlar’ yaşamak söz konusu olabilir...Yay’daki bu Dolunay, bazı konulara ‘ışık’ tutacak ve önümüzdeki süreçte nasıl düzenlemeler yapmamız veya nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda bize gösterecek gibi görünüyor…
Yay’daki Ay’ın Sabian sembolü cümlesi ise şu şekilde: “Engin bir çöl manzarası ve zamanın sırları ortaya çıkıyor: piramitler ve sfenks tüm ihtişamıyla gözler önüne seriliyor”. Bu sembol antik çağların gizemleri, geçmişin büyüsü, ruhsal miras, gizli zenginlikler, sırları deşifre etmek, büyücüler, sihirbazlar, gizli mesajlar vermek, algıyı yönetme becerisi, güç oyunları, yaratıcılık, yapıcılık ve inşa etmek ile ilgilidir. Sembol, istediğiniz sonucu almak için tüm becerilerinizi kullanarak, bir kimsenin veya bir konunun üzerindeki ‘etkinizi’ arttırmanız gerektiğini söyler. Özellikle yorucu bir sürecin sonunda kendinizde bu gücü bulmakta zorlansanız bile, sembol son bir hamlenin veya bir ‘dokunuşun’ öneminden bahseder. Geldiğiniz bu son aşamada, çevrenizdekileri ikna edebilme ve gidişatı kendi lehinize çevirebilme becerisine sahip olabilirsiniz. Gölge yönüyle, bu sembol ‘zamanlama’ ile ilgili problemlere işaret eder. Zamanından önce hareket ederek güzel bir oluşumu mahvetmek ya da aşırı öz güvenle/iyimserlikle rehavete kapılarak yaşamın önünüze getirdiği çok güzel fırsatları kaçırmak söz konusu olabilir. Sembol, diğer yönüyle sizi derinden etkileyecek bir deneyime işaret edebilir. Zamanın tozlu raflarında kaldırdığınız bir konunun gündeme gelmesiyle birlikte, kendinizi oldukça yoğun ve dönüştürücü bir sürecin içinde bulabilirsiniz. Özellikle geçmişte bir türlü çözemediğiniz için uğraşmayı bırakıp bir kenara attığınız konularla ilgili yeni bilgiler/haberler alabilir ve kafanızdaki yapbozun eksik parçalarını tamamlayabilirsiniz. Sembol, ayrıca algınızı bozan veya sizde ‘büyü’ etkisi yaratarak aldatmaya çalışan kişilere karşı uyarır. İhtişamlı ya da parlak görünümüyle gözünüzü kamaştıran bir şey/birisi, göründüğü gibi değerli ya da iyi olmayabilir. Bir durumda, ‘dedektif’, ‘eleştirmen’ ya da ‘şüpheci’ yönlerinizi devreye sokarak, görünenin arkasına bakmanız gerekebilir…
Astroloji Dergisi/Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan