19 Ağustos gecesi İkizler’deki Jüpiter ile Balık’ta gerileyen Satürn arasındaki kare açı kesinleşti. Aralık 2024 ve Haziran 2025’te de tekrarlayacak bu açı, Jüpiter’in genişleyen, iyimser enerjisi ile Satürn’ün kısıtlayıcı, baskılayıcı ve disiplinli enerjisi arasında bir gerginliğe işaret ediyor. Jüpiter büyümeyi, bolluğu, iyimserliği ve genişleme arzusunu temsil eder. Satürn yapılandırmayı, disiplini, sınırlamayı ve ‘gerçeklik kontrollerini’ sembolize eder. Bu iki gezegen kare açı yaptığında, büyüme/açılma arzusu ile daralma veya gerçeklikte kalma ihtiyacı arasında bir mücadele olabilir. Bu durum, hızlı bir şekilde ilerlemeye çalışırken hayal kırıklığı olarak ortaya çıkabilir veya sorumluluklar/sınırlamalar tarafından engellendiğimizi hissedebiliriz. Bu açı, genellikle büyümeyi engelleyen zorluklar getirir. Yaşadığımız gerginlik ise, bizi risk alma (Jüpiter) ve temkinli olma (Satürn) arasında bir denge bulmaya iten önemli yaşam derslerine yol açabilir. Jüpiter ‘fanatik’ olabilecek inanç sistemlerini yönetir, Satürn bu inanç sistemini gerçeklikle test eder. Gerçek dünya deneyimleriyle test edilen ‘katı’ inançlarımızı, prensiplerimizi, dünya görüşümüzü veya yaşam felsefemizi sorgulamak durumunda kalabiliriz. İyimserlikle ve önümüzü iyi hesap etmeden ‘açıldığımız’ noktaları, daha gerçekçi ve pratik metotlarla yeniden değerlendirmek isteyebiliriz.
Kare açı, gerilim yaratarak harekete zorlayan bir açıdır, ayrıca Jüpiter ve Satürn’ün ağır hareket eden, uzun döngüleriyle bilinen gezegenler olduğunu düşünürsek, bireysel ve kolektif düzeyde uzun süreli, sıkı çalışma ve emek gerektiren konularda da bu ‘gerginlik hissi’ bizi hedeflerimize ulaşmak konusunda zorlayabilir. Çaba olmadan veya hedeflerimizin önündeki engelleri aşmadan önemli gelişim basamaklarını tırmanmak mümkün olmayabilir. Dünyasal astrolojide ise, Jüpiter Satürn karesi, ekonomik zorluklar, siyasi yapılarda değişimler, büyüme ve muhafazakarlığın çatıştığı kültürel gerginlikler şeklinde kendisini gösterebilir.
Bu kare, Aralık 2020’de Jüpiter ve Satürn’ün 0° Kova burcunda buluştuğu mevcut Jüpiter-Satürn döngüsünün ilk karesidir. Bu döngünün ilk karesi, ‘harekette kriz’ olarak bilinir, yani kavuşumda başlatılan her mevzu artık bir gerçeklik testinden geçer. Bir anlamda hayatımızdaki acil ve önemli temalara odaklanmak ve bu konularda kolları sıvamak zorunda kalırız. Bu karenin, İkizler – Balık burçları arasında olduğunu hesaba katarsak şu soruları kendimize sorabiliriz: ‘Mantıklı olan ve olmayan nedir?, Neleri yapmaya devam etmeliyiz veya neleri yeniden sorgulayıp, gözden geçirip değiştirmeliyiz?’. Bazı durumlarda geri çekilmek ve dünyanın yaptıklarımızı doğrulayıp doğrulamadığını gözlemlemek akıllıca olabilir. Diğer bir deyişle, bu alanlarda stratejilerimizi veya prensiplerimizi değiştirmek gerekebilir. Diğer yandan sürekli karşımıza çıkan bir fırsat/durum varsa, onunla ilgili gerçekçi adımlar atma zamanı da gelmiş olabilir. Yapmamız gereken şeyi gözümüze sokan veya dayatan bir enerji söz konusudur.
Bu kare etkinken, gökyüzünde ‘değişken bir t-kare’ var. Bu kare, İkizler’deki Mars-Jüpiter kavuşumu, Başak’taki Venüs, Balık’taki Satürn arasında ve Mars-Jüpiter kavuşumu fokalde. Değişken t-kare, doğası gereği esnektir ve değişimi direnç göstermeden, esneklikle yönetmek gerekir. Bir anlamda, öğrendiklerimiz ve deneyimlerimiz ölçüsünde işimize yaramayan, bizi geliştirmeyen şeylerde düzenleme yapmak ve olaylara adapte olacak şekilde ilerlemek önemlidir. Enerjimizin en etkili şekilde kanalize edilebilmesi için, bizim için en önemli/acil konuları belirlemek gerekebilir. Eğer bir konuda aşırı kararsız kalıyor ve harekete geçmekte zorlanıyorsak, motivasyonumuzu, temel değerlerimizi yeniden gözden geçirmek isteyebiliriz. Ayrıca fokaldeki Mars-Jüpiter kavuşumu, öfkenin, şiddetin ve bireysel/kolektif düzeyde çatışmaların artmasına da işaret ediyor…
Bu karenin kesinleştiği gün Kova’da 27 derecede bir Dolunay da gerçekleşti. Bu Dolunay, Jüpiter Satürn karesiyle birlikte gerçekleştiği için ekstra bir güce sahip. Aslan’daki Güneş-gerileyen Merkür kavuşumu ile Kova’daki Ay, Boğa’daki Uranüs ile partil (kesin) bir kare açı yapıyor. (Sabit t-kare). Fokalindeki Uranüs ise sabit yıldız Algol ile kavuşumda. En uğursuz sabit yıldız olarak kabul edilen Algol, talihsizlik, şiddet, kendine veya başkalarına ölüm getiren vahşi bir doğa, kanunsuz/düzensiz bir kalabalığın saldırısı, kitle halinde hücum etmek ve başın gitmesi ile alakalıdır. Bu oluşum, ani ve sarsıcı gelişmeleri beraberinde getirebilir. Bu konfigürasyonlar, nihayetinde bizi ileriye taşıyacak, uzun zamandır beklenen bir değişimin habercisi olabilir. Dengenin ve düzenin sarsılması, gerçek isteklerimizle/ihtiyaçlarımızla bağlantı kurmamıza, daha bireysel/özgür hareket etmemize ve alternatif yollar aramamıza neden olabilir. Bir anlamda yaşamımızdaki bazı konuları yeniden tasarlamak durumunda kalabiliriz…
Astroloji Dergisi/Gözde Kara
Kaynaklar:
*Astroloji Dersleri, Barış İlhan
*Planets in Transit: Life Cycles for Living, Robert Hand